Kedinin ilk kez gördüğü kendi organı karşısında şaşırıp onu yara zannetmesi bir darbı mesel haline gelmiş. Benzer bir anlatı Organize İşler'de (1) anlatılır. Gece yeme içmeyi fazla kaçıran Süpermen, sabah küvette ve belimde bir çizikle uyanınca "Böbreğimi çaldılar!" diye bağırarak kendini banyodan dışarı atar korkuyla. Kapıda kendini karşılayan kadın, "Ne yapsınlar senin böbreğini, yıkadık seni." diyerek parmağını yalayıp Süpermen'in belindeki yaranın üstüne sürer. Sanki yüzünde bir leke varmış da onu siliyormuş gibi.
Birinin "Hayat bitti." diye bakarak içinde kaybolduğu meseleler birileri için basit meseleler olabilir. Çünkü o tip meseleler onlar için çok önceden aşılmıştır. Fakat bu "bir çiziği yara zannetme" yanılsaması değildir. Bir çiziği yara zannetmek, çözümü o kişi için zor olan bir problem değildir. Görememektir. Su dolu bardağın içinde duran kalemin kırık olduğunu zannetmek gibi bir yanılsamadan bahsediyorum. Yanılsama yaşamanın önüne geçmenin ilk adımı göz sağlığını kontrol ettirmektir, ikinci adımı ise farkındalığı yükseltmektir. Çünkü olay büyük oranda 5 duyu ile değil duygudurum kontrolsüzlüğüyle açıklanacak durumdadır.
Refik Tırpan ALTAY