Markette bir alana bir bedava kampanyasıyla satılan çikolatadan almaya yeltenince rafta sadece bir tane kaldığını görmenin verdiği tuhaf engellenme hissi... Bir kitaba ismini veren kalecinin penaltı anındaki endişesi... Defalarca kez geç kalınan iş yerine bu kez gerçek bir mazaeretle geç kalınırken girilen saçma endişe hissi...
Duygular yaygın kültürden gelir. Bir Norveçliyi öfkelendirmeyen trafik sıkışıklığı seni öfkelendirebilir. Çingeneler bir yakınını kaybedince saz çalıp dans edebiliyorken senin kültüründe yakalar yırtılıp ağıtlar yakılıyorsa duygudurum denen şey de kültüreldir. Aklı kapatan yoğun duygu bu durumda sahte olur. Böyle bakılırsa bütün duygular zamanla gelişen, değişebilen, kontrol edilebilen insani özellikler haline gelir zihinde.
Refik Tırpan ALTAY