Atalardan Gelen Alışkanlıklar

Amerikalıların çoğunun evinde düşük voltaj sebebiyle elektrikli ısıtıcı bulunmuyor. Çoğu Amerikalı sıcak içecekler için elektrikli veya gazlı ocaklarda su kaynatıyor. Zamanında yapılan bir ayar, onların elektrikli ısıtıcı gibi iş kolaylaştırıcı bir makineyi kullanamamalarına sebep olmuş ve bu kültüre yansımış. Veya kültürdeki bazı ayarlar düşük voltajlı dairelerde oturmayı mümkün kıldığı için elektrikli su ısıtıcıları kendilerine evlerde yer bulamamış. Özellikle İngiltere ve Avrupa ülkelerinde çok yaygın olan elektrikli su ısıtıcıları, çözünebilir kahve ve poşet çay kültürünün kolaylıkla devam etmesini sağlamış. 

Kültürde yapılan küçük ayarlar toplumların hayata bakışını, alışkanlıklarını düzenliyor. Geriye bakılıp kontrol edilmedikçe de bu ayarların toplumdan topluma nasıl farklılıklar gösterdiği de anlaşılmıyor. Mesela ülkemizin özellikle bazı bölgelerinde yağlı yemeklerin yaygın olarak tüketilmesinin sebebi ne acaba? Yüzyıllar boyu süren açlık ve kargaşa hali mi? O bölgelerde hayvancılığın daha yaygın olarak yapılması mı? Veya devletin vergi düzeni mi? Aşırı yağlı yemeklerin tüketildiği bölgelerde insanların vücutlarının daha yağlı olması da kaçınılmaz. Obezite oranının daha yüksek olduğu bölgelerde yaşayan insanların üretim ve tüketim alışkanlıkları da elbette diğer bölgelere göre daha farklıdır.

Günlük hayatta üzerinde pek düşünülmeyen yeme-içme, uyku, konuşup sohbet etme konularındaki alışkanlıklar, geçmişte toplumdaki bir zorunluluğun getirdiği alışkanlıklardı belki de. O yüzden hayata bakış sürekli kontrol edilmeli. Acaba düşünce alışkanlıklarımız, kültür kodlarımız bir dönem mecburi olarak yapılması gereken bir davranış biçiminin tekrarı mı? Atalardan alınan "anlayış" neden ısrarla devam ettirilsin?
Refik Tırpan ALTAY