Okumak istedik, bunu çok istedik. Emreden emrederek yarattığına başka bir vesileyle daha emretti ve bu iki kolonu birleştirecek mühendislik zekasını emredilene bahşetti.
Biz akışa katıldık, aynı zamanda da akışı hissettik. Onu hem bildik hem de ona inandık. Girdi çıktılarının çok olmasına rağmen onunla bir bütün olduk. Adeta toz haline getirip burnumuzdan çektik ve bağımlılık yaptı.
Yoksunluğunu yaşamak bunun haricinde bir şey olmadığı gibi söylenene de bir rüya gibi göründü. Anlamadı, yine de anlamayışıyla bile hizmet etti. Anlamayan zarar veremedi, anlıyormuş gibi yapandı düzenimize kastı olan.
Yüksek bir tepede durduk ve şehri seyrettik. Esen rüzgar üstümüzdeki savaş kıyafetlerini dalgalandırdı. Acı rüzgarın içindeki acı nefesi çektik ve gülümsedik. Yine de mizah aklımızı yitirmeden rüzgarı anlamaya koyulduk. Dinlemenin iki çeşidi vardı; bir şekilde kurtulmamız gerekenle durumu fırsata çevirip hadisenin ötesine koşmamızı sağlayan...
Fethedilecek şehrin kapısını kırmak için ittirmek, sana doğru koşan kızgın boğanın boynuzuyla benliğinde olanı tokuşturmak, sınırları zorlamak, sona dayamak, daha da uzatmak yapılan paktı...
Cismini buharlaştırıp ismini yağdırmak o kurak topraklara... Yaratıcının aynası konumundan bir başkasına kendisini göstermek…
Sert darbelerle aynayı tuz buz etmek, minik yapıştırıcılarla tekrardan parçaları bütüne ulaştırmak, hepsi var olmakta olanı doldurmaya yetiyor da artıyor. Belki mutat prova, hiç şüphesiz medeniyetin Taht'ı, büyük ihtimalle zafer… Oluşturulan tek vücudun sınırsız sırtını sonsuz kere o Taht’a yaslamak. Bunun için uğraşmak, gayret etmek. Sonuç olarak her şeyi nihayete erdirmek…
Gidenin gittiğine sevindiği ama geriye dönüp buruk bir bakış attığı yer burası. Ve cennet ağaçları bildiğimiz ağaç türlerinden biraz farklı. Tohumunu burada ekmek, ihtiyaç duyduğu kaynakları başka bir boyuta geçerken sağlamak…
Burada ne kadar çok bilgi işledilerse o kadar cennet oldu onlara. Ve hiç sektirmeden biliyorum ki şu anda bir büyüğüm hak ettiği büyük bir ağacın altında oturup bizi beklemekte.
Allah rahmet eylesin.
Oğuz AKINCI
YORUMLAR