Fit Kal Bro

Fit kalmak, bakış açınızı değiştirmekle alakalıdır. Bu şunlara sebep olur: Cinayet bürosunda görevli bir polis memuruysanız olayı çözebilirsiniz. Ya da ülkenin genç bir münevveriyseniz o cinayetin işlenmesine; üretiminizle, doğru okumanızla, işinizi doğru yapmanızla ve iyi halinizle en başından engel olabilirsiniz. Futbolcuysanız takımınızın kazanmasını sağlayabilirsiniz. Boksörseniz çenenizin yahut burnunuzun kırılmasını önleyebilirsiniz. Ebeveynseniz küçük ailenizin mutluluğunu tesis edebilirsiniz. Aşçıysanız gerçek bir yemek yapabilirsiniz. Büyük ihtimalle yaptığınız her şeye bir güven, huzur ve bolluk gelir. Şunlara sebep olmaz: Büyük ihtimalle hemen ölmezsiniz. Verem veya korona hastası olmazsınız. Ahlaksız, akılsız ve çapsız olmazsınız. Babaannenizin deyimiyle "Militan, komünist, anarşist, cingan..." olmazsınız. Fakat açınızı değiştirmezseniz olabilirsiniz. Bununla beraber jöle gibi her kaba uyum sağlamamak da gerekir. Tabii taklit etmekle uyum sağlamayı ayırt edebilmek gerekir. Uyum sağlamak fit kalmakla aynı şeydir.
*
Türünü devam ettirebilen her canlı "güçlü" olduğu için değil uyum sağlama kabiliyetini kendisini zorlaya zorlaya sürdürdüğü için hayatta kalıyor. Yani Kengan Ashura'daki dövüşçüler gibi her tarafınızdan adale fışkırınca gerçekten güçlü olmuyorsunuz. Öyle olsaydı bugün hepimiz mücadele sporları ve vücut geliştirmeyle uğraşan iri varlıklar olurduk. Geldiğimiz noktada hobi olarak olmasa da insan fıtratına uygun düştüğü üzere mücadele içinde olduğumuz açık, ancak vücut geliştirme olayı için aynı şeyi söyleyemiyoruz.
*
Bugün bildiğimiz anlamda "fitness" terimi vücut geliştirme sporuyla anılsa da, "fit kalmak" anlamına geliyor.

Peki "fit kalmak" ne demek? Basen bölgenizi eritmek mi? Hayır. Bence "basen bölgesi" olarak varlık alemindeki yerinizi anlarsanız onu fit tutmanın, "türünü devam ettirmek ve hayırlı sonuçlara ulaşmak" demek olduğunu da anlayabilirsiniz. Aynı fitness salonlarında vücut geliştirmecilerin partnerlerine "Hadi brom, yapabilirsin." demesi gibi yaşamın her anına enjekte edilmiş bir motivasyon hali...

Popüler kullanımı da doğru fakat "uyum sağlamak, fiziksel uygunluk" anlamına gelen bir Evrim Biyolojisi terimi "fit kalmak". Argoda da var: "Fitleştik mi?", "Fit miyiz?", "Sonra fitleşiriz." gibi sözler. Yani "Anlaştık mı? Ödeştik mi? Uyumlu muyuz? Sen ve ben diyorum bro, işimiz devam ediyor mu?".
*
Bildiğimiz evrende atalarımızın anladığı anlamda bir düzen ve nizam yok. Tam tersine belki "harekette yarış" diyebileceğimiz bir mücadele içinde "olay oluşturma" enerjisi var. Başta enerji, sonda iyi veya kötü bir sonuç var. Hayırlı neticelere ulaşmak, insan mutluluğunun tek kaynağı...

İnsanın insiyatif alabilme nimeti, anlık bir refleks değil, uzun döneme yayılması gereken bir kabiliyet. Tek bir sabiti merkeze alarak evreni gezme ehliyeti... Ve daha doğru okunduğunda fit kalmanın birkaç yolundan birisi bakış açısını değiştirebilmek brocuğum.

Uyum sağlama ve fit kalmanın Türkçesi ise "yüksek farkındalık". Bunun ilk ve en önemli şartı almazlıktan ve almazlardan uzak durmak. Almaz; uyum sağlamayan, fit olmayan, sağlanabilmiş uyumu bozan şişman bir yok edici.

Onun için fit kalalım bro. Yani düzende ve nizamda, mümkün dünyaların en iyisinde hissetmeyelim. Hala imkan varken daha da iyi olalım. Gerekirse hayatı bir fitness salonu olarak görelim. En sevdiğimiz şarkı çalarken düzgün yemeklerden aldığımız besinlerin enerjisiyle gün gün, hafta hafta, değişe değişe hedefimize varalım.
Oğuz AKINCI