Yol arkadaşı seçmekte zorlanıyor musunuz? Kimseye kolay kolay güvenemiyor musunuz? Herkesin sizi yarı yolda bırakacağını mı düşünüyorsunuz? “Bize ne!" ya da" Bana ne!” diyemiyoruz tabii. Çünkü biz bencil değiliz. Başkaları için yaşamak şiarımız. Bu arada yol arkadaşı derken çöpçatanlık yapmıyoruz. Burada, aynı düşüncede olup birlikte hareket edebilme anlayışı üzerine konuşulacaktır.
Yol arkadaşı, kafa dengi, arkadaş ya da dost… Adını ne koyarsanız koyun. Koyduğunuz adın afili olması ya da olmaması bu duruma katkı sağlamayacak. Bir şeyin adını koymak onun tek başına kaderini belirlemek değildir. Biz kaderi de belirleyemiyoruz. Ama yaptıklarımız da ona bağlanmış. Karmaşık değil.
Burada oturup uzun uzun tavsiye verecek değilim. Bir iki küçük gözlemimi aktarıp uzaklaşacağım. Sıradan insanların her şeyi sıradan olur. O yüzden sıradan diyoruz. Onların tabuları vardır. Yıkmak da hiç kolay değildir. İşte o tabularla ya da ona göre adı her ise onlarla oynayarak karşıdakinin karşıda mı yoksa yanınızda mı olması gerektiğini çok çabuk anlarsınız.
Bir kişiyi tanımak, gözlemlemek istiyorsak sevdiği, önem ve değer verdiği şeyleri bilmemiz gerekir. “Hobileri nelerdir, nelerden hoşlanır, nelerden hoşlanmaz?” gibi gibi... Bir de hemen hemen her insanın dokundurmak istemediği, kolay kolay vazgeçmeyeceği keyfi, isteği, hayali vardır. Bizim işimiz onunla. Kriterimiz o. Neden? Çünkü esnekliği ölçeceğiz. Esnekliği neden ölçeceğiz? Çünkü esnek olamayan adamla aynı yolda zor yürürüz de ondan. Karşıdakinin bu özelliğini bulduktan sonra (Tabii bunun için onunla biraz vakit geçirmiş olmak ve biraz da yaşanmışlığın olması önem arz ediyor.) işe başlayabiliriz. Diyelim ki karşıdaki, köftenin yanında süs biberi yemeyi çok seviyor. O kadar seviyor ki, köftenin yanında süs biberi getirilmeyen mekânda olay çıkartıyor, gerekirse mekân sahibine kafa göz dalıyor. Öyle bir bağımlılık, öyle bir sevgi, öyle bir tabu, öyle bir, öyle bir… İşte bu adama yeterli şartları oluşturduktan sonra beraber aynı yolda yürümek için köftenin yanında bundan sonra süs biberi yememesi gerektiğini söyleyeceğiz. Bunu söylerken cümle daha bitmeden bundan vazgeçemeyeceğini söylerse yolu açık olsun. Ama yok, kabul ediyorsa biraz daha yürünebilir. İlerisi için bir şey diyemeyiz. Yolun ne getireceği belli olmaz.
Mesele, süs biberi ya da başka şeyler değil elbette. Kabul, bir adam da bir süs biberi de kolay yetişmiyor. Ama esneklik çok önemli. Tek bir ölçüm kriteri de yoktur. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir anlayışından, esnek olmayanın, temel değerler ve anlayışlar haricinde her şeyin değişebileceğine ve bu anlamda esneklik sağlanabileceğine inanmayanın çok uzun bir yolu olmayacaktır. Süs biberi ya da başka bir bağlılıkla ve de kriter ile bütün yol hakkında karar vermek tek başına yeterli olmayabilir. Ama belirlenen bu kriterler ne yapacağımız hakkında bize nete yakın bilgi verecektir. Karşıdakini çok çok tanımaya da gerek yok aslında. Sizin o insanı okumak ve hakkında karara varmak için az bir zamanınız varsa, ve o insan genel toplum ezberlerine ve de tabularına sıkı sıkı bağlıysa, yine bir şeyleri yıkmak gerekiyor ve o şeyi yıkmak için zorlanıyorsanız, daha fazla uğraşıp yükünüzü artırmayınız. Daha parlak, daha enerjik, daha çalışkan, daha esnek ve daha ayvaz birileri mutlaka var ve arkadaş olmak için bekliyorlar.
Nuri N. DOKUZOĞLU 23.02.2020 (Proje 99)
YORUMLAR