Sadece Yapanlar Ülkesi

"Sadece yap!" Bu sloganı, söylemi duymuşsunuzdur. Boşuna yahut laf olsun diye söylenmiyor elbette. "Sadece yapmayı" başaranların "sadece yapmayı" anlatan kısa ve net bir izahı.

Birşeyi sadece yapmak neden önemli? Bunun üzerine sayfalarca yazı yazılabilir, faydaları anlatılabilir. Ben bunu yapmak yerine yaşadığım bir olayı anlatarak durumun önemini izah etmek istiyorum. Çünkü bizzat tecrübe edilen bir olayı, durumu aktarmak, tecrübe etmediğimiz bir durumu veya olayı anlatmaya göre daha kolay olur ve anlatılanı daha anlaşılır kılabilir.

Bir iş ile meşgul oldukça, uğraştığımız o işte, bilerek ya da bilmeyerek ilerleme kaydediyoruz. Ben de uğraştığım bir iş neticesinde sürekli duyduğum, önemini kavramaya çalıştığım ve zaman zaman tecrübe ettiğim "Sadece yap!" tavsiyesini daha iyi idrak ettim diyebilirim. Yakın zamandan bu yana, doğrudan uzman desteği olmadan sporla meşgul oluyorum. Bu durumu yaşayanlar bilir. Hiç spor yapmamış ya da uzun süre ara vermişseniz, form tutmak ciddi çalışma gerektirir. Ben de bu formu yakalamaya çalışırken bir durumu fark ettim. Sayısı ve setinin miktarı belli olan hareketleri yaparken, bu hareketlerin bir an önce bitmesi nazarı ile yaptığımla sadece belirlenen sayıyı yapıp o anda yaptığıma odaklandığım hareketler arasında ciddi bir fark vardı. Yani, bir hareketi 15 defa yapacaksam, "15 olsun da bir an önce bitsin" diye yapmakla yalnızca harekete yoğunlaşıp 15 sayısına ulaşmak arasındaki farktan bahsediyorum.

Bitmesi niyazı ile yapmaya çalıştığım hareket, sırf bu nazar yüzünden bitmek bilmiyor ve belki de harcadığım enerjinin iki katını harcıyorum. Halbuki, diğer türlü olanı, yani sadece o harekete konsantre olduğumda çalıştığım sayının aslında çok olmadığını, istersem daha fazla da yapabileceğimi ve de diğerine göre daha az yorulduğumu fark ettim. İşte o anda, meşgul olduğum iş, külfet olmaktan çıkıyor ve daha kolay bir şekilde ilerliyor. Sadece yaptığımda her şey değişiveriyor.

Bu, sıradan ama idrakimi artıran örnekten sonra, "sadece yapmak" düsturunu bütün hayata uyguladığımızda olabilecek şeyleri düşünmek bile mutluluk verici. Bir de bunu organize olarak, etrafın olumsuz söylemine, haline, bakış açısına aldırmadan yapılabileceğimizi düşünsek ve de yapsak işlerin nasıl olumlu yönde değişeceğini az ya da çok tahmin edebiliriz.

Bütün bu anlattıklarımızdan insanın şeytan ile mücadelesi, beyni ile ne kadar hükmedebildiği gibi konular üzerinde de konuşulabilir. Biz daha fazla konuşmak yerine sadece yapmayı önemseyeceğiz.

Nuri N. DOKUZOĞLU 07.02.2019 (Proje 99)