Her Biri Bir Yazıdan Daha Fazlasını Hak Ediyor

Aynı yolda olmak, mücadele vermek, budanmak ve “budandıkça fışkırmak”, selîm olmak, selamı yaymak, hakikatı aramak, hakikat yolcusu olmak... Bunların her birini bir çıkar ilişkisinden bağımsız yapabilmek... Emin olun her babayiğidin harcı değildir.

Yazımız biraz duygu yüklü olabilir. Duyguyu, aklın önüne geçirmemeye çalışacağım. Dünya üzerinde sıradan bir insanın nam salması, o kişi öldükten sonra geride kalanların her dönemde onu yâd etmesi pek rastlanmış bir şey değildir. Mevzu çok kişinin bilip yâd etmesi değil elbet. Din, millet, vatan, insanlık adına ortaya ne koyduğu ile ölçülür galiba bazı şeyler. Bazıları da vardır ki, onların meselesi bireysel olarak ön plana çıkmak değildir. Onların meselesi, ortak bir paydada buluşup, hayatında var edebildiği her şeyi o paydanın faydasına sunmaktır. Bunlar laf ile olmuyor. Onlarca kişi tecrübe etti bu durumu. Yalnızca her şeyiyle bunları yapanlar dediklerimizi anlayacaktır. Ve onlar, gün gelecek asıl derdi o olmasa da binlerin arkasından gittiği ve hayırla yad edilen kişiler olacak.

Netekim bahsettiğimiz bu yollar, bu mücadeleler kolay olmaz. Kimisi yolda kalır, yolda kalmak ister. Kimisi en önde olur, bırakmaz sancağı. Kiminin de ömrü yetmez. Rahman öyle takdir etmiştir. Amma, yolda olanların hiçbiri, en güçlüsünden en zayıfına, en çok inananından en az inananına varıncaya kadar asla yolda olmayanla, o yola giremeyenle, o yolu yarıda bırakanla mukayese edilemez. Çünkü yola girmişse zaten o yolda yürümeyi hak etmiştir. Bir de ömrü yetmeyenler var. Kimsenin tayin edemediği ömrü. Allah onlara gani gani rahmet eylesin. Aslolan yerde yeniden buluşmayı, bizlerin de onların halleriyle hallendiğimizde güzel niyazlar almamızı nasip etsin.

Not: Bu yazı, yakın zamanda hakkın rahmetine kavuşmuş bir gönüldaşın ardından duygularımızın kaleme alınmış şeklidir. Ruhuna el- Fatiha.

Nuri N. DOKUZOĞLU 25.07.2019