Nuri N. Dokuzoğlu

Nuri N. Dokuzoğlu


Ezbere Eylem - Kaçırılan Odak Noktası

14 Haziran 2023 - 08:08

Aklın bir kenarında duran çözülememiş bir problem ya da merak edilen bir durum ne zaman çözüme kavuşur? Otobüs durağında otobüsü beklerken, hayatta bir daha görmeyeceğim bir adamın kuracağı cümle, belki cümle ile alakasız görünen problemin çözümüne ışık tutacak. Ya da yemek yerken izlenen bir dizide geçen ifade veya bir sahne, geviş getirmeye birkaç saniye ara verdirdikten sonra zihinde dolaşan sorunun çözümüne katkı sağlayacak. Bilgi, gerçekten yerine göre bir güç, söz ise sihir olabiliyor. Bu da insana “Yaptığım eylemler ne kadar anlamlı?” sorusunu sordurmalı.

“Hayat, tercih etmektir.” Bu tercihleri belirleyen belki de en önemli unsur insanın eylemleri. Bir olay, durum, problem karşısında verilen tepki, kişinin ne olduğu ya da ne seviyede olduğuna önemli bir işaret. Ayrıca karşıdakinin bir durum ya da problem karşısındaki tepkilerini görmeden, evrensel açıyla değerlendirmeden onu tanımak ne kadar mümkün olurdu? 

Bir tanıdığım, bir gece uykusu olduğu halde o gece uyumakta zorlandığından bahsetmişti. Bunun bir izahı yok gibi görünüyordu. Özel bir durum yoksa, insanın normal şartlarda uykusu gelmiş ve bu sebeple yatağa gitmişse uyuyabilmesi gerekirdi. O da uykusu olduğu için yataktan kalkmak da istemediğinden uyku isteği ve uyuyamama savaşında arada kalmış, belki de artık sabahın olmasını bekliyordu. Tabii bir yandan uyumak için mücadeleye devam ederek yatakta sürekli uyku pozisyonunu değiştirdiğini söylemişti. Sonucun değişmediği bir müddetin sonunda kendisine “Ben ne yapıyorum?” sorusunu sorup “bi durup” düşündüğünü, aslında uyuyamadığı için sürekli pozisyon değiştirmenin hiç anlamı olmadığını ve bunun “boş bir eylem” olduğunu fark ettiğini aktarmıştı. “İnsan yatakta uyku pozisyonunu doğal olarak değiştirebilir ama orada bunun bir anlamı yoktu. Çözüm orada yani sürekli pozisyonumu değiştirmekte değildi. Böyle yapmamın uyumama hiç faydası da olmadı. O anda sürekli uyku pozisyonu değiştirmeyi doğal bir durum değil de sanki alışılagelmiş bir eylemin tezahürü” olarak yorumladığını söylemişti. Uyuma mücadelesine ara verip olayın odak noktasına yoğunlaşıp uyku pozisyonunu değiştirmeyi de bırakınca bu sefer uyuma girişiminin başarıyla sonuçlandığını söylemiş ve bu doğal eylemi başarabildiği için mutlu olduğunu ifade etmişti.

Hemen hemen herkesin, bir dönem yaptığı hatalara gülüp geçtiği ya da o hataları pek de hatırlamak istemediği zamanlar olmuştur. Bir başka tanıdığım da bu hususa dair farkında olmadan yaptığı bir eylemi anlatmıştı. Olay da şuydu: Daha önce yaptığı ve çok da hatırlamak istemediği ya da kendine yakıştıramadığı hatalar, belirsiz periyotlarda aklına geldiğinde o anda bir melodiyi ya da bir şarkıyı mırıldanmaya başladığını söylemişti. Bunu istemsizce yaptığını ve aslında o mırıldanma ile bir gerçeği bilinçsizce örtmeye çalıştığını aktarmıştı. Sonra bu durumu idrak ettikten sonra gerçeği gizlemenin, onun üzerini örtmeye çalışmanın anlamsızlığını daha iyi anladığını ve zamanla bu normal kabul etmediği davranışı bıraktığını söylemişti. Bu da bir olayın odak noktasını kaçırmanın başka bir versiyonuydu. 

İnsan eylemlerinin göz ardı edilen boyutları önemsenmelidir. Bu eylemler, kişinin kendisini ve karşısındakini doğru okumada, bilgi, birikim ve tecrübe seviyesinin ne olduğunu görmede fayda sağlayacaktır. Bu okuma, yapılan eylemin seviyesini de gösterecektir. Yine bu eylemler, rutin alışkanlıklardan trafikte verilen tepkilere, konuşma dilinin kalitesinden yeme içme alışkanlığına, söz hassasiyetinden uykuya olan bakışa varıncaya kadar her şeyi etkileyen önemli bir işarettir. Yaygın altkültürde olanı olduğu gibi kabullenmek, akla ilk geleni yapmak genelde olumsuzlukla neticeleneceğinden, göz ardı edilen eylemlerin önemi biraz daha artıyor.
Nuri N. DOKUZOĞLU

YORUMLAR

  • 0 Yorum