Nuri N. Dokuzoğlu

Nuri N. Dokuzoğlu


Eşya Telakkisi ve Polisiye

18 Kasım 2021 - 04:15

Telakki; anlayış, idrak edebilme gücü gibi anlamlara gelir. Bir olayı, durumu anlayabilme, idrak edebilme, kavrama yeteneği de diyebiliriz.

Malumdur ki, herkesin idraki, algısı, akledebilme yetisi, çözümleme gücü, analitik bakışı birbirinden farklı seviyededir. Bütün bu saydığımız özellikleri iyi olan kişilere seciye bakımından yüksek kişiler diyoruz. Seciyesi yüksek olmak her konuda uzman olma esasına bağlı değildir elbet. Kişi, en azından kendi alanında yeterli seciyeye ulaşmışsa diğer konuları idrak noktasında çok zorluk çekmeyecektir.

Yukarıda saydığımız özellikler bizim eşya ile olan ilişkimizi, onlara bakışımızı ve onları hayatımızda ne denli destekleyici mahiyette kullandığımızı gösterir. Bakara’da da “kelimelerin telakki edilmesi” bir noktada bunu anlatır. İş bu sebepten, kelimeler ve onları temsil eden her şey (madde, eşya) bizim hakimiyet alanımıza girer. Onlarla münasebetimiz ise bireysel manada muhasebe meselesidir.

Son zamanlarda biraz polisiyeye merak sardım. Bu konuda uzmanlığım olmasa da izlediğim şeylerden kendimce hikmet çıkarmaya çalıştım. Olayların heyecanına kapılıp asıl alınması gereken şeyleri bir kenara bırakmadan olayları değerlendirmeye çalıştım. Tabi bu olaylar genel olarak cinayet olayları idi.

Bir işte tecrübe elbet önemlidir. Ama çoğu zaman yetmeyebilir. Çünkü tecrübe her olayda kendini geliştirme nazarı ile profesyonel seviyeye gelir. Cinayet polislerinde de aynı şey geçerli tabi.

Bir cinayette, olaya dair ne varsa, katilin bulunması adına ciddi önem arz ediyor. Maktulün üzerindeki parmak izi, kan, saç, tırnak vs aklımıza gelebilecek her şey olayın aydınlatılmasına vesile olabiliyor. Hal böyle olunca, hiçbir şeyi atlamamak çok önemli. Önemsiz görünen, basite alınan bir ayrıntı dahi sonuca götürebilir.

Ben de diyorum ki, hayatımız da biraz böyledir. Her bir olayı cinayeti çözer gibi değerlendirip paranoyak olmaya gerek yok. Fakat bizi aydınlatacak ve sürekli geliştirecek şeyler bunun gibi küçük ayrıntılar ve eşyaya dair takındığımız tavırdır diye düşünüyorum. Küçük bir ameli bile birçoğumuz yapmayıp çok az kimse yerine getirse, Allah katında önemi artabiliyor. Yolda kalmış birisini kimse arabasına almazken bizim almamız, geceleri herkes uyurken salih amelle meşgul olmamız, iş yerinde mesai bitip herkes dağılınca karşılık beklemeksizin ekstra bir çaba harcamamız taktire şayan olacaktır. İşte bütün bunları yaptıktan sonra bazı kapıların açılması, idrakimizin artması ve eşyanın mahiyetini daha iyi kavrayabilme özelliği üst seviyede olacaktır.

Ve mutlu son. Eşyaya, hayata, hakikate olan algımız artık çok değişti. Umulur ki, artık biz de seciyesi yüksek olanlar kervanına dahil olabiliriz.

Nuri N. DOKUZOĞLU 11.11.2017 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum