Öğrenilmiş eylemleri tekrar yapmak daha kolaydır. Peki, öğrenmekten kaçınılan eylemleri yapmak kolay mı? Tabii ki ilk deneyime göre daha kolay. Çünkü daha önce öğrenilen eylemler de ilk başta zor gibi görünür. Fakat eylem, bir kere yapıldığında daha sonra bunun yapılabilir olduğu fark edilir. Daha sonra aynı eylemi tekrar yapmak durumunda kalındığında, o eylemi yapmak artık kolaylaşır. Mesela, adamın birine farklı bir yemek tatmak zor gelir. Bu doğal bir şey, yemeği yemeyebilirsin fakat ilk kez tadılacak bir yemeğe burun kıvırarak bakmazsın. Bu anlamsız tepkiden bahsedeceğim. Adam, o yemeğin tadına bakmak istemez. Belki o yemek, her zaman yediği yemekten daha güzel ya da daha kötü. Fakat adam yine de o yemeği tatmaktan anlamsız bir şekilde kaçar. Çünkü o anda beyin, öğrenilmemiş bir eylemle karşılaştığında kolay olanı seçer. Fakat her zaman yenilen yemeği de beyin daha önce tanımlamamıştı. İşte mesele burada Niyazi. Mesele yemek tatmak değil, mesele arada kalmış, ufak fakat fırtına yaratacak bilgi pırıltısı: “Öğrenilmeyen bir şeyle karşılaşıldığında beynin verdiği ilk tepki, ayvazı almazdan ayırıyor.”.
Bir senaryo kurgulamak, bir işi organize etmek, plan yapmak gibi alışılmışın dışında olan kavramlarla karşılaşıldığında koçun duvara toslaması gibi beyin, bildiğini yapmaya defalarca toslamaktan vazgeçmez. Örümcek de ağını defalarca örmekten vazgeçmez. Fakat örümceğin durumuyla duvara toslayan koçun durumu bir değil. Ağ, yine aynı ağ fakat ağın açıları farklı. Örümcek, avını tuzağa düşüreceği yeni bir mekânla karşılaştığında ağını, avını yakalayacağı duruma göre yeni açılarla örer. Çünkü örümcek, avlarını yakalamak ve etkisiz hâle getirmek, düşmanlarından kaçmak veya yavrularını korumak gibi farklı amaçlarla her defasında yeni bir plan, yeni bir kurgu, yeni bir senaryo yazarak hayatta kalır. Ağı binlerce defa bozulsa bile ağını tekrar tekrar örmekten vazgeçmeyen örümcek, yeni bir inşa modelinin formüllerini veriyor. İşte bu safhada yani örümceğin ağını tekrar tekrar örmesinde, duygudurum kontrolü devreye giriyor. Öfkelenmek, sevinmek, heyecanlanmak normaldir. Fakat bu duygular, örümceğin hayatta kalması için ağını tekrar tekrar örmesine engel değildir. Niyazi! Defalarca denedin yine başaramadın mı? Örümceğin ağına gir. O ağ, görülmeyen açıları yakalamana fırsat verir.
Cesur HEPAKA
YORUMLAR