El Mariachi adında bir film var. Sonrasında daha yüksek bütçe ile çekilecek olan Desperado filmine ilham olmuş, bir nevi onun ucuza çekilmiş hali. Bize filmin adını nedense "Gitarım ve Silahım" olarak tercüme etmişler. Bize aslı lazım. El Mariachi, dönemine göre ortalama bir film seviyesinde fakat macera - aksiyon dalında çekilen muadil filmlerle arasında dev bir maliyet farkı var.
İşin mutfağında yaşanılanların anlatıldığı “Ekipsiz Asi” kitabından anladığım kadarıyla Robert Rodriguez, yirmi üç yaşında 7000 Amerikan Doları bütçe ile Hollywood çakallarına meydan okuduğu bu filmi çekebilmek için bir reforma, yeniden anlamaya, harekete geçmeye kendini adıyor. Tek başına prodüksiyon ekibi gibi çalışıyor. Kameraman, yönetmen, boom operatörü , ışık şefi, montajcı/kurgucu... Az çok sinema sektöründen, kamera arkalarından haberdar isek bu işin büyük bir prodüksiyon ekibiyle yapılması gerektiğini biliriz, anlarız veya zannederiz.
"Bu benim ilk filmim çok iyi bir şey beklemeyin", "bu işlere çok para lazım" gibi bahanelere sığınmadan film çekebilmek için, ona buna sabrını oyuncak ediyor, para karşılığı hastanede bir deney faresi gibi kobay olarak kalıyor fakat yılmıyor. Katlandığı halleri, sadece katlanılması açısından değerlendirdiğimiz için belki, ona değil de bize pis, püsür geliyor bütün bunlar. Bence sorsak kendisine, şeker gibi günlerdi, diyecek.
Beni ilgilendiren asıl nokta, bu iş yapma kültürünün / ahlakının ilk halinin kumaşından bir kaç yüz farklı tipte çift yüzlü, her iki yanı çelikleşmiş, her bir ilmeğin diğerini tamamladığı bir örtünün iç yüzüyle bu vatanın karış karış her bir köşesini mahremiyet algısı ile çepeçevre örtüp, dışa bakan, görünen yüzünü marka mühendisliği ile donatmamız gerekliliğinin ötesini fasarya kabul edecek bir stratejik ögeyi merkezimize koymak. Zihnimizde bunun hayaline dokunamazsak bir gün gerçeğini nasıl yaşarız? Bazı kurmacaların bahsi bile artık iskeleti kendi içine daralmaktan küçülmüş insan çenesinde, kendine yer bulamayan yirmilik dişler gibi.
Fert fert, proje esaslı, hakiki manada anlayan, işleyen, yeri gelmeden yerini eden, mümkün olabildiğince kendini kendine rağmen kontrol altında tutan, Ali’nin “proje olan Ali’yi” ortaya koyabildiği, ciddi işlere güdümlenecek, tüm bunlardan yüksünmeyecek fikri altyapıya sahip, bedel ödemeye hazır delikanlı adamlara, yine ihtiyacımız var.
Behzat MÂLUMAKA 01.07.2018 (Proje 99)
YORUMLAR