Türkçe Pop’un 70’lerde artan popülaritesiyle 80 ve 90’larda zirve yapması ve 2000’lerden sonra düzenli kan kaybetmesiyle son on yılda iyice rafa kalkmaya başlaması (Bu süreçte esas etken yeni müzik türleridir ki bu türler belli bir kültür değişimiyle palazlandı.) ve artık tamamen unutulmaya yüz tutmuş olması esasında bize Türkiye’de şu son zamanlarda nelerin değiştiği konusunda da ciddi ipuçları veriyor. Bu değişimi hep arzulayan ve yakından takip eden azımsanmayacak bir grubun olduğunu düşünüyorum. Türkçe Rap özellikle son dönemde popülerliğini daha da katlayarak ezici konuma geçmiş durumda. Birçok yeni sima ve tarz ortaya çıktı. İşin en ilginç yanı ise yerel tarzın çok ötesine çıkabilen, başka diyarlarda da karşılık bulan kaliteli içeriklerin üretilmesi. Reaksiyon videolarına, sanatçıların konser programlarına, neyin nerede tanınıp dinlendiğine bakabilir ve böylece ne aşamada olduğumuzu ölçebiliriz. İçeriğin içeriğine gelince bir takım itici sözler ve konseptlerle karşılaşmak elbette mümkün. Fakat bunun her değişim sürecinde az ya da çok yaşandığını düşünüyorum. Yeni gelen muhakkak eskiyi bozarak, parçalayarak biraz düşe kalka şekil alır. Ha deyince yarım asırlık düzen bozulmayacağına göre ortada olmaması gereken türden bir absürtlük olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca her kesimden insanı barındırdığımız için illaki her kötü malın da bir alıcısı çıkıyor.
Ülkemizde Türkçe Pop’un girmediği ev uğramadığı semt yok. Çocukluğumuzda kahvaltıda zorla dayatılan çaya benziyor biraz. Sev ya da sevme bu standart ritme ve sıradan sözlere maruz kalıyorsun. Şarkıların geri planındaki sürekli tekrar eden aynı tip “dımtıs dımtıs”, arada bir giren arabesk köyünden yaylı çalgılar, bir kere yükselip dinmek bilmeyen ritim... Hepsi birbirinin aynısı. 2000’lerde bile üretilip insanımıza takdim edilmiş büyük armağan kuş türü araçlar gibi. Dayımlar Cadillac aldıydı da ben mi Şahin diye direttiydim. Ne orijinal bir konsept görmek mümkün ne de dişe değecek bir mesaj. Çok sattı çünkü temelindeki arabesk kültürü, tuhaf safsatalar ve basit savunma mekanizmaları halkın kendinden bir şeyler bulmasını sağladı. Her hikaye anlatıcısının bilmesi gereken bir konu olarak arketipin, yani ilk örnek konusu içeriğin, pazarlandığında, -izleyici ya da dinleyici muhatap her kimse- karşılık bulması açısından çok önemli. Muhatap kendi hayatından bir şeyler bulmak ve merkeze kendisini koyup empati kurabilmek için kendinden bir şeyler görmek ister. Bu konuda verilen, ülkemizde pek sevilen “Recep İvedik” tiplemesi örneği konuyu çok iyi özetliyor. Pop türü de bu minval üzerinden iyi ekmek yedi.
Pop’un ilk örneklerinden çok fazla kopmadığı, dallanıp budaklanamadığı aşikar. Açıkçası böyle bir şey pop dinleyicilerine ve üreticilerine yeni bir türün daha çok karşılık bulduğu şu zamanların dışında da bir ihtiyaç gibi görünmedi. İlk örneğin şablonuna uyan her eser halkın nezdinde karşılık buldu. Pop tarzının özü bu biraz da. Üzerine bir şey koymanıza pek gerek kalmıyor çünkü harekete geçirdiği duygular tesir ettiği hayatlar çok sığ. “Aman aldatıldım, çok beterim yine de seni yerim. Çok özledim ama ben partiye gidiyorum. Gitmek istemem ama giderim çünkü bu aşk kızılötesi. Şimdi sen de herkes gibisin ve elbet bir gün ‘evli, mutlu, çocuklu’.” Tam bir bulamaç.
Rap ise hakkıyla yapıldığında daha çok mekanik bir şiire benzer. Türün kendi içinde kullanılan anlamıyla lirik ve akış mevzusu, şarkı sözünün en önemli teknik mevzusudur. Kelimeler anlam bütünlüğü ile beraber fonetik olması için özenle seçilmelidir. Mesela sahne adıyla Eminem hala zamanında elinde gezdirdiği sözlükle anılır. Kelimelerle aranızın iyi olması gerekir. Şiirdeki kafiyeye benzese de gereken daha fazlasıdır çünkü sadece cümle sonlarına kondurmaktan ziyade cümle içinde de tekrar tekrar kafiye düzeni kurularak daha yüksek bir uyum sağlanmaya çalışılır. Müziğin de bu ritme ve anlam değişimine ayak uydurması gerektiğini hesaba kattığımızda bunun kolay bir şey olmadığını görürüz. BPM denen ritim düzeyi temel rap akımında daha yüksektir ve sözler de bu hıza eşlik eder. Türün genel tarzı ve agresif yapısı sert bir başkaldırıyı ve eleştiri tarzını inşa eder. Her şeye tepkili yeni nesil için üretkenlik açısından çok geniş bir saha sunması ve kolay ulaşılabilir enstrüman ve ekipmanlarıyla bu tür daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor. Üretim açısından pop müziğe karşı daha çok teknik ve üretkenlik gerektirmesi açısından bu değişimin desteklenmesi gerekiyor. Daha zor bir metne dönüşmemiz, hikaye anlatımımızın gelişmesi ve günlük dilimizin daha karmaşık ve derin anlamlı hale gelmesi açısından bir gösterge olan müziğimizdeki bu değişimin olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum.
Behzat MALÛMAKA 10.05.2020 (Proje 99)
YORUMLAR