Ötesi Berisi Hep Angarya

“Vazifelerini bir angarya gibi yaparlar.”
Ömer Seyfettin

Günlük hayatımızda zamanın bir kısmını işimize ayırıyoruz. Bir de çevrenin bize ayırdığı angarya işler var. Eğer zaman tanzimi konusunda eksiğimiz varsa zamanımızın önemli bir kısmını bu angarya işleri bitirmeye ayırmak zorunda kalıyoruz.

Geçenlerde bir mobilyacının videosu düştü önüme. Mobilyacı: “Bizde sonradan olmaz, çekirdekten yetişiriz.” diyerek mobilyacılığı tanıtırken “Biz mobilyacıyız, montaj 1 gün, eksikler 1 hafta sürer.” demişti. Burada mizahi bir dille anlatılan aslında kronikleşen bir toplumsal sorun. Siz evinizin mutfağında değişiklikler yapmak istiyorsunuz. Dolapları, fayansları, mermeri vs. Mobilyacı da fayansçı da mermerci de size “Abi bir hafta, 10 güne biter.” diyor. Siz de planlarınızı ona göre yaptığınız halde bir bakmışsınız bir hafta 10 gün, olmuş 25-30 gün ve rutinleriniz aksamaya başlamış. Evet siz, gerçekten büyük bir angarya işler kumpanyasındasınız. Size yüklenen bu eziyetlere karşı koca bir “Hayır!” diyerek şartları zorlamazsanız, sabitsizlik rüzgarının önünde bir yerden bir yere salınabilirsiniz.

Hedeflerinize ulaştıracak rutinler edinirken hayat şartları çeşitli zahmetleri önünüze sürecektir ve maalesef ki şu yaşanılan hayatın şartları angaryalarla bir şekilde başa çıkmayı gerektiriyor. Bir gün içerisinde angarya işlere ne kadar vakit ayırıyorsunuz?
Bulunduğunuz konum sizin vazifenizdir. Mobilyacı da fayansçı da mermerci de olsanız bulunduğunuz konum sizin vazifenizdir. Eğer rutinlerinizi aksatan işlerle baş etmeye çalışıyorsanız vazifesini tam anlamıyla yerine getirmeyenlerle berabersiniz demektir. Çünkü bu kişiler, “vazifelerini bir angarya gibi yaparlar”.

Bu arada angarya kelimesi karşılıksız yapılan, eziyet iş; ansızın çıkan zahmet, uğraş olarak tanımlanıyor.
Alper A. İLERİGEL