"Hııaa" Dedikten Bir Kaç Saniye Önce

Kullanımı tedavülden kaldırılmış, yan yatıp çamura batmış, varlığı pamuk ipliğine bulanmış, istikbali göklerde olmayan her fikriyatın tecessüme bürünmesinden birkaç saniye sonra - sahip olunan farkındalık potansiyeline göre değişiklik arzedebilir - işin işten geçtiğini gösteren bir baş yapıt klasiğidir, “HIIAA...”

Sözünün esiri olan bir millet için yazılan cümlelerimizin imanında, farkındalık durumunu ötelemek değil berilemek yatmaktadır. Oluşumu sırasında rast gitmeyen çeşitli işleri safsatalar kullanarak örtbas etmeden de yolunda götürmek elbet mümkündür. Bu da asillerinin damarlarındaki kan ile vücuda gelebilir.

Esnerken ağzınızı edebe mugayir şekilde açık tutarsanız çıkaracağınız ses ile işi layıkıyla yapmadığınız bir durumu farkettiğinizde ya manen ya da fiilen çıkaracağınız ses aynı olur. Biliniz ki ikisi de şeytan işi birer pisliktir. (Yanlış anlaşılmasın esneyenlerin Rabbi de Allah’tır, esnetenin de...)

Birçoğu olay ile alakalı düşündükten sonra, diğer çoğu ise ayağına taş değdikten sonra diyor bunu...

Peki muasır medeniyetler seviyesindeki medeniyetler uzay seromonisi yaparken biz neden bu işlerle uğraşıyoruz(!)?

Çünkü yukarıda bahsi geçen sesi Meksika dalgası gibi bir senfoniye çeviren haller, karambole yaşama mertebesindedir.
Bu mertebe ise kontrolü zor nefisler barındırır. Toplumun arterlerinin üzerine bina edilmiş bu anlayışın içinde veya dışında, bulunduğu ya da bulunmadığı yerlerde hal geri bildirimi yapılmadığı için dik yürümek, boyunları aşan tatsız durumları ortaya çıkaracaktır.

Subhanallah...

Derin tasavvufî mecralarda zamanın behrinde dervişler müridlerini ikaz etmek istediklerinde “Agâh ol erenler.” derlermiş. (Yani bilgili ol akıllı ol eeey eren...) Bu kibirli toplum için üretilebilecek en yüksek rütbeli ilaçtır belki de...

Fakat bu alemde yalanı iki kat yaşadığımız için iki durumda da işlerin kilit noktasında işleyiş senfonisi susar ve şeytan aleyhillane (ayn parlak) devreye girer. Hemen hemen birkaç dakikalığına dünya güzelleşir. Çünkü şeytanın amacı bizleri buralı yapmaktır. O’ralı olmak ise işe sekiz koldan sarılmaktan geçer.

O’ralı olmak iyidir, agâh olalım erenler..

Alper A. İLERİGEL 15.01.2020 (Proje 99)