“Allah kimin canına mihenk koyduysa, kesin olanı şüpheli olandan o ayırt edebilir.”
Hz. Pîr
Hz. Pîr
Gündem belirlerken bir önceki gün için terbiye edilmeyi düşündünüz mü hiç? Ya da yeni bir gündem oluşturmada ne kadar racon sahibisiniz? Veyahut manipüle edilmemek için sabitiniz neresi? Ya da var mı?
Gündemleri manipüle olmuş insanlarımızın bir kısmı bir zamanlar “Olduğu kadar, olmadığı kader.” diye diye nasiplerini örümcek ağının önünde arıyorlardı. Bu çıkarımı onların göz ucuyla arayışlarından çıkarıyorum. Göz ucuyla aranılan şey ne kadar nasip olabilirdi ki? Öyle ki iki elle aramak varken göz ucu da neyin nesi bre kardeşim. Velhasıl nasiplerini bulamadıklarına göre "O iş öyle olmaz!" diyebiliriz. Göz ucu ile oluşturulan gündemlerin bir parçası olmaktan bıkmışlarsa da terbiye olmamak için ayrı bir çaba sarf edilmiş gibi görünüyor. Çünkü ortada ne sabit ne racon ne de mihenk var.
Demir leblebi olmak ne güzeldir,
Ne güzeldir demir leblebi olmak.
Karar verirken, gündem oluştururken, kısaca kader belirlerken bir çerçeve içindeki racon ile bir sabit üzerinde ve bir çatı arasındaki mihenkle nasip olunur, iki elle aramakla da nasip bulunur. Öyle ki racon sarsılmaz omurgayı oluştururken, sabit bu omurganın kalbidir. Mihenk ise beyindir, yani kesin olanı şüpheliden ayırandır. Adım atmadan, göz ucuyla bakmadan, ev araba almadan, bekarlığa veda etmeden önce iki elle aramak gerekir. Ellerini nereye koyacağını bilemeyen kolay manipüle olur. Onun için iki eli cebinde olan ya başıboş ya da sadece boş bakan olacaktır.
Demir leblebi ol biraderim, ikincisi olma...
Devam Edecek.
Alper A. İLERİGEL 25.09.2020 (Proje 99)
YORUMLAR