Alper A. İlerigel

Alper A. İlerigel


Cognitive Bias ve Safsata Üzerine

18 Kasım 2021 - 04:04

Toplumlar tarihin tozlu taraflarından topladıkları ürünlerini gelecekteki mirasçılarına sağlam şekilde bırakmak için kültürlerini, dillerini, düşünce yapılarını, alışverişlerini ve nice sosyal normlarını paravan yaparak birçok bilişsel önyargıyı günümüze ulaştırmışlardır. Düzenli olarak nesilden nesile aktarılan bu mirasın birçok çeşidi bulunmaktadır. Bir kısmı toplumların büyük bir kesiminde gündemin belirleyicisi olmakta, bir kısmı kendinden olanı veya olmayanı güdebilmek için kullanılmakta, bazısı da miras bekçilerinin menfaatine göre şekil değiştirmektedir.

Bilişsel önyargı olarak çevrilen cognitive bias terimi, insanın muhakeme yeteneğini olumsuz yönde etkileyen ve rasyonel kararlar vermesinin önünde engeller oluşturan durumlara verilen genel bir tabirdir. Bu metinde de bir ahalinin günlük yaşamından parçalar almak suretiyle birkaç bilişsel önyargı ve safsatadan bahsedeceğiz.

Bir röportajda sunucunun (ileride patlayacak olan) bir balon oluşumuna neye güvenerek üye olduğu sorusuna üye: “Üye sayısına baktık. Biraz tatmin edici miktardaydı. Bu kadar insanın aptal olamayacağını düşündük.” cevabını veriyor. Buradaki bias çeşidi bandwagon fallacy olarak adlandırılmaktadır. Türkçesi ise sürü psikolojisidir. Bu durum ahalinin yanlış karar almasını hızlandırıcı bir durumdur. Acelecilik yaparak tedbirsiz davranan alt kültür, patlak balonu temizlemek için ne yazık ki taş bulamamaktadır.

Gözlerin hatta kulak arkalarının dahi aşina olduğu bir eğilimden örnek verelim. Maruz kalma etkisi olarak da adlandırılabilecek olan mere exposure effect, ahalinin çokça aşina olduğu ve sürekli gördüğü (gösterildiği) şey ne ise ona yakınlık gösterme durumudur. Daha çok siyasi propaganda ya da şirketlerin kâr oranlarını yükseltmek için kullandıkları reklamlar örnek gösterilebilir. Mesela; önünüze sürekli çıkarılan bir film afişi ne kadar vasat altı olursa olsun bir süre sonra aşinalıktan dolayı onu izleme gereksinimi hissetmektir.

Bir sokak röportajında da dolar konusu üzerine fikirlerini özgürce paylaşan bir kişi uzun uzun konuşurken bir topluluk için “…para saklamayı seviyorlar.” diyerek düşüncesini belirtiyor. Muhabir bunun kim olduğunu sorunca da (beklemediği yönden soru gelince fikri özgürlüğünü sonuna kadar kullanma edasıyla) "Herkes! Millet!" şeklinde bir cevap veriyor. Buradaki mantıksız söz savurganlığının yapılmasında kişi, kendisine sorulan soruya karşı bir savunma mekanizması olarak genelleme safsatasına başvurmaktadır.

Alt kültürün ulaşabildiği her noktada rasyonellikten ve akılcılıktan uzaktaki bu çıkarımlar göze çarpmaktadır. İşte burada verilen örneklerdeki mantıksız çıkarımlar ve safsatalar alt kültür için bir sürpriz yumurta niteliğinde değildir. Çünkü yumurtanın yumurta olmadığı bir kültür asla ve asla sürprizlik barındıramaz. Bir işin oluş şeklinden sonucu görülebiliyorsa o işin sürprizi kalmamıştır. Matruşka misali daha uygundur. Bir mantıksızlık ortaya çıktığında ardından gelecek yeni bir mantıksızlığa karşı şaşkın gözlerle bakılmamalıdır.

Alper A. İLERİGEL 15.08.2021 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum