Alev Alatlı'nın Kabus romanını okuyorum. Türk toplumunun arızalarını öyle örneklerle ortaya koymuş ki çok şaşırdım ve dedim ki, öyle bir şey dedim ki... Devamı İçin Tıklayın..
Alev Alatlı toplumdaki arızaların temel sebebini toplumsal afaziye yoruyor. Afazi nörolojik bir rahatsızlık. Kafaya bir darbe alma sonucu zihin kelime yitimi sorunu yaşıyor. Örnek verecek olursak "anne" kavramını yitiriyor. Annesini tanısa bile cümle içinde anne kelimesini kullanamıyor. Alev Alatlı, kitapta mecliste bir zamanlar yapılan çılgın bir davranışı ele alıp o gün mecliste olanların zihinlerinde "Türkiye Büyük Millet Meclisi" kavramını yitirdiğine ve afazik kafa yapısında olduklarına değiniyor.
Tırnağımızdan saçımızın teline kadar, zihnimizin en derinlerindeki kelime ve kavramlara, bütün arkadaşlıklarımıza, akrabalıklarımıza sahici ve hakikatli tanımlar getirmeliyiz ki afazik bir kafa yapısı tehlikesi ile her gün burun buruna geldiğimiz memleketimizde sinirleri alınmış profesyonel hassasiyet sahibi bireyler olalım.
Şok doktirini.. Toplumsal felaketler sonrası devletler yeni politikalarla şoku tabiri caizse geçiştirecek veya şokun yerine kaya gibi sağlam sistemler getirecek düzenlemeler yapıyor. Bireysel dünyalarımızda hemen her an bir bozuluş bir oluş yaşadığımıza göre.. Şeytanla her an muhatap olduğumuza göre... Kavramları zihnimize çakmalıyız. Kimisini balyozla, kimisini çekiçle kimisine tek vuruşta kimisine ise defalarca "defaaalarca" vurarak.
Ahmet A. KEFENOĞLU 01.10.2017 (Proje 99)
YORUMLAR