Kelimeler, zihnimizde ne olup bittiğini, hayatımızı nasıl yaşadığımızı gösteren işaretler. Bir insanın ifade tarzından nasıl bir hayat yaşadığını anlayabiliyoruz. Ve tabi başkaları da bizim ifade tarzımızdan nasıl bir hayat yaşadığımızı anlıyor.
Distopya, dünyadaki gidişatın nasıl sarpa saracağını kurgulama tarzıdır. George Orwell'ın "1984" distopyasında benzer anlamlara gelen kelimelerin gittikçe yok olacağı, ifade tarzımızın tek tip hale geleceği kurgulanıyordu. Günümüzde de benzer bir süreç yaşadığımızı hissediyorum. Fakat "1984"te hakim güç tarafından, gizli veya açık, bilinçli bir şekilde yapılan kelime katliamı, günümüzde, gelişigüzel ve dışarıdan bakıldığında bilinçli bir kurgu ile yapılması mümkün görünmeyen bir şekilde yapılıyor.
"Hızlı" kelimesinden daha fazlasını, daha hızlısını ifade etmek istediğimizde "çok hızlı" diyoruz. Halbuki "süratli" kelimesi "çok hızlı" kelimesini karşılıyor. "Fakir" kelimesinden daha fazlasını, daha fakirini ifade etmek istediğimizde "çok fakir" diyoruz. Halbuki "sefil" ifadesi bu anlamı karşılıyor.
Kullandığımız kelimelerin çoğu zihin dünyamızın sefil hale geldiğini gösteriyorsa daha fazla okumalıyız. Hayır, yoğun bir şekilde okumalıyız. Doğru bir şekilde okumalıyız.
Ahmet A. KEFENOĞLU 12.12.2018 (Proje 99)
YORUMLAR