2017 yılında bazı isimler teknolojinin iyiden iyiye gelişmesi, sosyo-kültürel ve ekonomik değişikliklerden pay biçerek devletlerin artık vatandaşlarına "temel gelir" mesabesinde maaş bağlaması gerektiğine atıfta bulundular. Bill Gates, Elon Musk, Obama gibi isimler de bunların arasındaydı. Elon Musk'ın projeleri ve yapay zekaya dair düşüncelerini tekrar düşündüğümüzde vatandaşlık maaşı hakkındaki düşüncelerinin de kabul göreceğini varsayabiliriz.
1960'larda Milton Friedman isimli ekonomistin elle tutulur hale getirip, dünyayla paylaştığı "evrensel maaş" düşüncesi artık günümüzde Finlandiya, İskoçya gibi ülkelerde pilot uygulama şeklinde sistemleştirilmeye başlandı. Finlandiya devleti gelir ve servetine bakmaksızın rastgele seçeceği 2.000 kişiye temel gelir maaşı olarak ayda 560 avro ödemeye hazır durumda. İsmini saymadığım birkaç ülkede de bu isim adı altında vatandaşlara temel bir gelir bağlanması tasarıları konuşuluyor, sistemleştirmek için alt yapı şartları hazırlanıyor.
Evrensel Vatandaşlık Maaşı'nı tekrar özetleyecek olursak, teknolojinin gelişmesi ile robotların sadece büyük üretimlerde, sanayide kullanılmak dışında hayatın birçok alanında kullanılmaya başlanması memur, işçi gibi en temeldeki çalışanların işlerini robotların hakim olması vatandaşları korkuttuğu gibi devletleri de korkutuyor. Bu noktada vatandaşların temel bir gelire sahip olması, sosyo-kültürel ve ekonomik alanlarda bir güvenirliğe kavuşturması amaçlanıyor.
Kısaltması UBI olan (Universal Basic Income) Evrensel Temel Gelir bu isimle olmasada bazı ülkelerde denenmiş durumda ve sonuçları umut veriyor. Örneğin İran'da 2011 yılında uygulanmaya başlanan bir kısım vatandaşa günde 1.5 dolar gibi bir maaş tahsis eden İran devleti, geçtiğimiz yıl yayınlanan rakamlara göre bu adımın meyvelerini toplamaya başladı. Rapora göre 20 yaş altı gençlerde çalışma isteği azalırken hizmet sağlanan vatandaşların büyük kısmında çalışma isteğinin arttığı hatta rakamlarla bu insanların günde 36 dakika daha fazla çalıştığından bahsediliyor.
UBI sistemini desteklemeyen analistler bu sistemin çalışma hayatına etkisindeki tehlikeden söz ediyorlar. Yorumlara göre bu sistem kimi vatandaşları bir rahatlığa teslim edecek. Fakat bunun yanında gelen rahatlığın eğitime ve kültür faaliyetlerine faydalı olduğu yönünde de yorumlar var.
Gelelim bu sistemin ülkemizde uygulanması ihtimaline, gerçi bırakalım bu ihtimali, bu sistemin ülkemizde uygulanması ihtimalinin konuşulmasına. Memleketimizde yüz yıllardır kök salan uyuşukluk, tembellik, üretime ve orijinal fikirlere kapalılık kodlarına bu sistemin bir etkisinin olmasının ihtimalini düşük görüyorum. Ki hali hazırda devletin bir yandan fahiş vergiler alırken bir yandan da sosyal hizmetlerde kolaylıklar sağlaması bile bir kafa karışıklığına sebep oluyor.
Günümüzde memleketimizde hissedilen ve değişmesi özel usul ve organizasyonlarla mümkün olan sosyal, siyasi, ekonomik "düzen"de UBI sisteminin konuşulmasının daha 10 yılı var diye düşündürüyor. Peki UBI'yi bir kenara bırakıp "Şimdi ne yapabiliriz?" sorusunu sorarsak yani problemlerimize, sorunlarımıza, buhranlarımıza çözüm odaklı yaklaşır, "mala davara fayda"yı konuşacak olursak cevap ciddiyet, çalışkanlık ve samimiyetle nefes alıp veren organizasyon/lar kurmak ve bu organizasyon/lar/da kararlılıkla çalışmaktır. Çünkü Batı'yı bugün güçlü kılan unsur bir yerde organize olma yeteneğidir ki bu da organize bir beden-zihin sağlığından gelir bunun içinde yine okumak doğrusu "doğru okuma"k bize yeni fırsatların kapısını açacaktır, Allah'ın izni ile.
Ahmet A. KEFENOĞLU 17.01.2018 (Proje 99)
YORUMLAR