Korku Kontrolü

Çoğumuz hatalarımızı fark edip pişman olduğumuzda tekrar aynı duyguyu yaşamak istemediğimiz için tedbirler alırız. Pişmanlık yaşamaktan korktuğumuz için değiştirdiğimiz davranışlarımız, planlarımız bizi bir sonraki hata yapma durumuna kadar dengeli bir şekilde götürür. Bir sonraki hatada da aynı reaksiyonu vermemiz gerekir.
Korku sadece bireysel, özel hayatımıza baktığımızda dönüştürücü bir duygu değildir. Aslında toplumsal olarak da korku birçok durumu düzeltmeye fayda sağlarken, birçok durumu da bozmaya sebep olabilir. Korkuyu doğru yere yönlendirmek, onu kontrol etmek bir toplumun kurtuluşunu, daha üst bir toplum olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri.

Savaşlar, ekonomik krizler, sosyal krizler bir topluma dönüşüm şansı veren fırsatlardır. Eğer bir toplum korkularını doğru bir şekilde kontrol edebilirse geleceğini de kontrol etmiş olur. Fakat kendisine fazla odaklanan, kendi faydasını diğerinin hakkını çiğneyerek elde etmeyi normal gören kişilerin oluşturduğu toplumlar krizleri fırsat olarak değil çöküş olarak görürler ve bu ruh halinin oluşturduğu korkaklık ile olağanüstü hatalar yaparlar.

Çoğu insan canının yanmasını istemez. (Psikolojik bozukluk yaşayanları da değerlendiriyorum.) Fakat çoğu insan sağlığına kavuşmak için ameliyat olmaya, kullandığı ilaçlardan dolayı bir süre acı çekemeye katlanır. Eğer acı çekmeyi göze alamıyorsak acının yerini "felaket"ler alabilir.

Korku kontrolü bugün herhangi bir üniversitemizde ders olarak öğretilemiyor. Korku kontrolü kapasitemizin üstünde ödevler alarak, yeni tecrübelere atılarak, risk alarak giriştiğimiz alanlardaki disiplinimizle sağlanabilir.

Bir kardeşlik ağının ortaklaşa hareket ettiği, risk aldığı, kriz yaşadığı tecrübelerde ise hatalar daha kolay telafi edilir, korku kontrolü çok daha hızlı öğrenilebilir. Umarım herkes "cemaat" şuurunu zihinlerinde ve gönüllerinde kabullenir.

Ahmet A. KEFENOĞLU 08.04.2019 (Proje 99)