Arızalı Sosyal Kodlarımızın Zararları
NEYMİŞ EFENDİM BEN ORADA SIKILIYORUM*
Sosyal kodlarımız, çocukluğumuzdan itibaren, bizi çoğu zaman geri planda tutmaya, kendimizi ifade etmemiz gereken noktada susmaya, parmak kaldıracağımız zaman önümüze bakmaya ayarlanmıştır. Bunu kişilik özelliği zannederek düzeltmenin mümkün olduğu ihtimalini de göz ardı ederiz.
Sosyal fobi, sosyal ankisiyete olarak tanımlanan, kişinin sosyal ortamlarda istediği davranışları sadece korktuğu için ifade edememesi, doğup büyüdüğü ve yaşadığı çevre ve toplumla ilintilidir. "Sen ne bilirsin", "Sen oyuncağınla oyna. Küçüksün ne anlarsın!" denile denile kendini ifade etmekten çekinir hale getirilen çocuk, içinde büyüdüğü bu ortamlardan kaçışı şahsiyetinin bir parçası haline getiriyor. "Ben insanların arasında olmayı sevmem, kalabalığı sevmem" şeklindeki kalıp cümlelerle sosyal fobisini gizlemeyi öğreniyor.
Halbuki itaatsizlik ve asilik yapan bir çocukla bile iletişimimizi, ona vereceğimiz terbiyeyi, onun konuşmasına, kendisini ifade etmesine izin vererek sağlayabiliriz. Sağlayabilirdik.
*Yazının Orijinal Başlığı
Yazının tamamı için: https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1909922729042340&id=1656519681049314&
Ahmet A. KEFENOĞLU Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/Ahmet-A-Kefeno%C4%9Flu-1656519681049314
Proje99 Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/Proje99-898679113630664/
Proje99 Instagram Sayfası: https://www.instagram.com/projedoksandokuz/
YORUMLAR