Winner Zihin Ayarı

Refik Tırpan Altay

Günümüzde daha çok Amerikalıların kullandığı kariyeri başarılarla dolu, hayatın her alanında karizmatik görünen, yamuğu, façası olmayan kişiler için kullanılan bir tabir "winner". Kelimenin anlamı zaten "kazanan" demek. Fakat bu anlamıyla kullanılmaya başlanması 14. yy'a dayanıyor. (Marriam-webster)

Winner tabirini anladıkça akla dünya çapında pek çok isim geliyor. Bu kişileri tanıdıkça bu tabirin kullanılması gerektiğini anlıyorsunuz. Örneğin, Michael Jordan. Jordan, bireysel başarılarıyla bile bir winner fakat NBA'yi devasa bir endüstri haline getiren şahsiyetlerden de biri aslında. Winner'ları winner yapan önemli unsurlardan biri de hayatlarında bir yamuğun olmaması. Jordan, bir uyuşturucu partileriyle anılan, karısını dövmüş olan, trafikte tartıştığı kimseyle karakolluk olan, vergi kaçakçılığı yapıp gözaltına alınan, yani hayatında "rezalet" olan biri de değil. 

Winnerlık aslında bir mentalite, bir zihin ayarı (mindset). Ve bu zihin ayarı sadece genetikle, sadece görenekle ve sadece iyi eğitim almakla oluşmuyor anladığım kadarıyla. Bunların hepsi yeter şartken kişinin de bir aurasının, farklı bir fıtratının olması şart. Aklıma Arda Turan geliyor. Arda, Bayrampaşa'da doğmuş, büyümüş bir gençken kafasına Galatasaray'da bir yıldız olmayı koyuyor. Bunu da başarıyor. Hatta İspanya'nın önemli futbol takımlarından Atletico Madrid'de oynayıp kupalar kaldırıyor. Hatta dünyanın en başarılı futbol kulüplerinden Barcelona'da top koşturuyor. Fakat maalesef bir Winner olamıyor. İspanya'dan sonra memleketinde türlü rezillikler yaşıyor, yaşatıyor.


Winner olmak topluma mal olmakla alakalı görünüyor. Fakat küçük görünen hayatlar için de Winner tabirini kullanabiliriz. Winner olmak doğru kararlar verip uygulamakla alakalı daha çok. 4 çocuk sahibi bir baba için de Winner tabiri kullanılabilir. Hayatı boyu doğru kararlar verdiyse, ahlaksızlığın norm olduğu bir ülkede doğru yaşadıysa, çocuklarına doğru yaşamayı, doğru okumayı gösterdiyse o da bir Winner'dır. 
Refik Tırpan ALTAY