Memleket Nazarı

Refik Tırpan Altay

Bir şehirden bir başka şehre göç edildiğinde o şehre alışmak süreci vardır. İnsanını, havasını, kendi matrisini bilmen gerekiyor o şehrin. Bir de memlekete dönmek süreci vardır, belki yıllardır gitmediğin memleketine tekrar gidince seni gören insanlar olacaktır, senin yeni halinle gördüğün insanlar olacaktır. Memlekete dönmek süreci de başkadır. Seni eski halinle tanıyan akrabalarını, tanış olduğun insanları, mahalledeki marketi, kasabı göreceksindir. Elbette onların da hayatında bir şeyler değişmiştir fakat uzun süredir uğramadığın yer olduğun için onların sana olan bakışları, nazarları iki taraf için de daha önemlidir.

Memlekete dönüp birkaç gün geçirdikten sonra bir tuhaflık farkedilir. Seni tanıyan bu insanlar senin bu yeni haline alışmaya çalışırken sen de onlara alışmaya çalışırsın. Onların sana nasıl baktığını fark ettikçe yeni senden yeni davranışlar sergilersin. Bu süreci hızlı geçirmenin ilk adımı farkında olmaktır. Artık sen o eski sen değilsin, onlar bunun aksini ifade etmeden istese de... İnsanın takılabileceği, kemal açısından geriye doğru dönebileceği bu tip süreçler aklın mezarı olan yerleşkelerde daha yoğun ve daha tehlikeli bir hal alır. Kaçırılmaması gereken nokta farkında olma halidir. Seni sevse de sevmese de başkasının düşüncelerinin seni etkileme durumu ancak farkında olma hali ile aşılır. 
Refik Tırpan ALTAY