Köy 10.0
Savunma sporları/felsefeleri, çoğunlukla ilgi gören, marjinal bulunan uğraşlardandır. Uzakdoğu filmlerindeki o savunma sanatları manifestolarını hatırlarsınız. Ehil bir ustanın yanında kaba kalınlıklar tıraşlanır, hayvansal güdüler kontrol altına alınır, öndeki perçemin altında yatan faal hale getirilir. Ne için? E savunmak boynumuz borcu. Neyi savunuyoruz? Neden durmadan savunuruz?
Şerrin ekip organizasyonu karşısında, ayrık otlarının fark bile edilmediği yeryüzünde, tek başınalığın kırılganlığına daha kaç kez şahit olmalıyız? Köy ile şehir arası arada kalmış kültür karmaşası yaşayan çapsız kasabalılık bizi nereye kadar savunacak?
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre temel olan barınma ve beslenme ihtiyacının karşılanması, diğer tüm ihtiyaçlar için ön şart mahiyetindedir. Karnını doyurmaya muktedir olamayanın, örneğin siyaset felsefesi hakkında başyapıt olabilecek bir eser ortaya koymasını falan bekleyemeyiz. Bu bağlamda özgür olmak, bağımsızlık ciddiyetle öncelenmelidir. Bu içinde bulunduğumuz balon bir an bile ateşlenmezse hangi rüzgara gırla almazlığın türemediği bir başka yeri tarif edebiliriz? Ya da öyle bir yer kalmış mıdır? Onu aramak, üzerine bindiği vasıtanın yakıtı olabileceklerin boynunun borcudur. Nedir o vasıta ve ne kadar yolununun hakikatine uygundur bunu anlamalıyız. Batık maliyetimizin batıklığını idrak etmeden harca harca bitmez sandığımız çürük sermayemizin yaydığı kötü kokular, uykumuzu kaçırmaya devam edecek.
Onuncu Köy’e indirelim balonu. Yazgımız icabı oradan kaldıramamış olsak da oraya indirelim. Doğrusu, doğru söylemek için hicret edecek, bir başka şehir edilecek köy kalmadı. Onuncu köy bizler olmalıyız; zeki, dürüst, çalışkan adamlardan oluşan, bir başka matrisin kurucuları. Muhakkak, bilinen tüm münafıkça gelen melankolik sancıları ustalıkla yerle yeksan edecek olan doğurganlığın sancılarına sahip bir matris... Kendilerini tanımlama ihitiyacı duymayan, görenlerin olsa olsa “Bunlar onlar!” diyeceği türden, aralarında kutsalın esamesinin hep birlikte okunup yazıldığı, sonra tekrar tekrar okunup işlendiği bir kavim...
Tarihimizden bize kalan, kıvanç duyulacak tatbik edilesi hiçbir değer, bu paçoz birincil, ikincil, üçüncül ilkel köylülüklerle elde edilebilecek türden değildi. Doğal seleksiyon gereği, ancak dokuz doğurduktan sonra onuncu köye gebe kalabiliriz. Tüm bu yazılanları sekiz’e, dokuz’a yakınlar inşa edecektir.
Behzat MÂLUMAKA 05.03.2019 (Proje 99)