Sistem 99 - 1
Gerçeklik algısı herhangi bir kültürün damarlarında kaypak ve kaygan bir zemin üzerine inşa edilmişse anlık başarıların gerçekliğinden şüphe etmemek gerekir. Bu gibi kültürler geçmişin izlerine kayacak yıldızlar barındırır. Kaypaklıklarından ötürü de avuç içlerinden kayıp giden yıldızlara gebe olacak şekilde kültürlenmişlerdir. Mesela bir simit satıcısı satamadığı simitlerini ertesi gün ıslatıp günlük simit niyetiyle satıyorsa bundan sonra kayacak yıldızların çokluğuyla bir uyku hali o malum kültürü kapsayacaktır. Öyle ki elinden kayıp giden yıldızlarla uyutulan bir kültürün elinden belirli bir süreliğine kayıp gitmek de hayırdır.
Yarım ağız sözün bir çuvalı berbat etme gücü kadere bahşedilmiştir. Mesela üretim ağına sahip bir fabrikada işleri durma noktasına getirecek olan bu yarım ağızdır. Üretim bandında bir bölümden sorumlu kişiye üretilmesi gereken bir aksamı laf arasında söyleyip ardından bunun takibi yapılmayınca gereksiz ve zamansız üretim ile işler aksamış olacaktır. Burada elaman dileyecek yüzleri çok rahat seçebilirsiniz. Tabii onlardan değilseniz. Yani bir tepsi baklavaya iş aksatmazsanız, sürekli dakik ve farkında olursanız, sorumluluğunuzun bilincinde olup kriz ortamlarını fırsata çeviren çakal olmazsanız, ayran ile çeşitli durumlarda karşılaşmazsanız, seçilmesi zor değildir. Seçilmek, zor değildir. Pekala gölgesi aslına dönen hayırlı elitlerin işleri asla yokuşa sürülmez. Bu da kaderin cilvelerindendir.
Yarım ağız konuşan alt kültür işleri yokuşa sürer ya da yokuşa sürülür. Öncelikle alt kültürün kurdurduğu “Her şeyin başı sağlık.” cümlesini, “Her şeyin başı alt kültür.”e çevirmedikçe, arabesk kokularına yeni fikirler katmadıkça, yeteri kadar sistemleşmedikçe vs vs...
Kötü gün senaryoları üzerinden sistem üretmek, oluşturmak, bir işi ehline vermek alt kültüre zor gelebilir. Onun için iyi şeylerden bahsedelim. Örneğin...
Alper A. İLERİGEL 05.08.2020 (Proje 99)