Mevzu Bahis: Nasip ve Abdurrahman Çelebi
“Çok sakat işler oluyorsa, topal gezmenin hükmünü sorgulamamak gerekir.”
Gün geçmiyor ki bir gariplik daha yaşanmasın. Son dakika uyarılarının ardından birçok kez bu cümleyi duymuşsunuzdur. Hala duymadıysanız ya nasiplisiniz demektir ya da oralı değilsinizdir. Evet, gün geçmiyor ki garip tabir edilen olaylar yaşanmasın. Bu duruma kimi nasip üzerinden bir anlam yükleyecek kimi de durumu alışkanlık kisvesine büründürecek. Lakin hep bir Abdurrahman Çelebi var olmaya devam edecek.
Tanıdık bir kültür. Özellikle bu coğrafyanın yerlileri her statünün Abdurrahman Çelebisi ile tanışıktır. Bu tanışıklık ise alt kültürün beşikten mezara çizilen her kader sahibinde görülebilecektir. İşte bu çizgide nasip net ve somut delilleri kullanmayan toplumlarda gözler önüne serilmektedir. Mesela ahaliden tanıdığınız birine derdinizi açıkladığınızda alacağınız cevap “Nasip”tir. Öyle ki basit, net ve somut deliller ile sorunun çözümü kolayca bulunabilecekken bu sözlerle bitirilememiş, çözüme kavuşamamış olaylar hengâmesinde insanlarımız koyundan bozma keçilik mesabesindeki statüye başvurmaktadır. Kardeş, arkadaş, candaş vs tabirlerinin içinin bu alt kültürde büyük bir boşluğa sahip olduğunu günlük hayatın penceresinden görebilmekteyiz. Nasip, dalda ya da yoldadır. Olabildiğince uzanmak ya da susuz kalacağını bile bile yürümek, aramaktır.
Blacklist dizisinde genelde bir suçun yapılış şeklinden arkasındaki failin kim olduğunu bilen ya da tahmin eden kişinin öne çıkan özelliği, suçlunun modus operandisini okuma yani imza okuma yeteneğine sahip olmasıdır. Bu sadece dizilerdeki oyuncularda var olan bir yetenek değil tabii ki. Bir arkadaşım işyerindeki hırsızlık vakasını gerekli birimlere şikâyet edince “Yine akıllanmayacak bu şeref(i haysiyeti kendine yabancılaşmış kişi)siz.” tepkisi verilmiştir.
Nerede bir içi boş nasip, nerede bir Abdurrahman Çelebi varsa, orada, taşların altlarında, cimriyen ellerde, çalışmayan motorlarda bu kültürü aramak gerekir. Bu alt kültürün modus operandisini nerede olsa tanırız. Evet, alt kültür herhangi bir işin olmamasındaki arka nedende imzasını elaleme göstermektedir. Elalem ise bundan bîhaber olduğu için somut çözümler getirmemekte hatta getirse bile bu çözümler kaçamak geçiştirmeler barındırmaktadır. Bu göze batan durumun ardından gelecek olan muhtemel gerçek ise kapılarını güdümsüzlüğe aralayacaktır. Bizleri güdümsüzlükten ve nasipsiz develerden uzak eyle Allah’ım.
Mevzu bahsimiz budur. Evet, karın ağrımız budur ve bal yiyerek ağrıdan kurtulacağımıza da inanıyoruz.
Alper A. İLERİGEL 05.07.2021 (Proje 99)