Medeniyete Ramak Kala: Fıkri Güzel De Azmi Yok

Sunucu: “Zengin çocuğundan futbolcu olmaz.” derler abi.
Kerem Alışık: “Aziz Yıldırım Üsküdar'da kulüp başkanımızdı. Ben orada 3 sene oynadım. Sonra bir sakatlık geçirdim. Beni Bursa istedi, Kocaeli istedi, Antep istedi. Ailem uzağa göndermedi.”

Köyden göç ettiler, şehri bulmaya. Lakin şehri bulsalar hayatlarını idame ettirebilecekler miydi? Dilleriyle bir şeyler anlatabilecekler miydi? Anlatsalar da söylenenleri dinleyebilecekler miydi? Velhasıl bunlar yaşandı ve dilleri var anlaşamaz bir kavim olduklarından köyden göç etmekle kaldılar. Koca bir şehir olma ideallerinin yerine yere göğe sığdıramadıkları bir kasabamsı olup çıktılar. Ağızlarının büzülüşünden, ellerinin sıvazlanışından, sırtlarının pekleşmesinden anlaşılıyor ki göç devam ediyor. Azim ve sebatsızlığın sonucunda da artık nereye göç ederlerse etsinler sırtlandıkları dertler ayaklarına çelme takmaya devam edecektir.

Sistem işlemezse, boş yere kasmadan o işi bırak. Yani “Nerede trak orada bırak.”. Çabuk vazgeçenler için yol gösterici konumda bir söz. Karşısına çıkan engellere karşı azim ve sebattan uzak kalmayı öğütleyici bir söz.
“Sistem duraksar ve işin yürüyecek mecali kalmazsa tıkandığı yerden kopar, at.”
Girişimcilik oranı yüksek fakat iş bitiricilikte sınıfta kalan bir ahaliye bu işlerin neden yanlış gittiğini sorsak, alacağımız “Beceremedik.” minvalinde bir cevap olacaktır. Evet, karşınızda iflas ettiklerini birkaç yıl sonra anlayan bir kalabalık var. Mesela, Türkiye’de 2024 yılının ilk yedi ayında 15 bin 318 şirket kapanmış.

Bir de ayran gönüllülük esasına dayanmadan bir işe hevesle başlayıp sonrasında disiplini kaybetmeden işi bitirme hadisesi var. Göçebe düzeyden çıkabilmenin, toprağı verimleştirebilmenin hadisesidir bu. Sistem işlemezse dahi o verimi ortaya çıkartacak olan formül, kasılmadan kasmakta yatmaktadır. “Festina lente” diyorlar yani yavaş yavaş acele et.
Alper A. İLERİGEL