Tahmini Zor Yeni Dönem
Türkiye ve etrafında dönen bütün dolapları başka türlü döner hale getirecek, yükselen etnik dalganın da demografi-politik tesiriyle ülkemizde olmaz denen şeylerin olacağı bir yeni döneme girdik. On sene içinde bütün kartlar yeniden karılmış, büyük oyuncular ya oyundan çekilmiş, ya bütün pozisyonlarını kaybetmiş olacak. Çünkü Truman Doktrini dönemi kapanıyor.
Bu ülkede batılılar bir takım kanallar, akaklar açmışlardı, su olup akmak isteyenler istesin, istemesin oralardan akıyordu. Bütün bu su yolları, nehir yatakları ya kuruyacak, ya debisini kaybederek müktesebatından kalanını başka irili ufaklı damarlara terk edecek. Oyun yine dışardan kuruluyor çünkü içerde okuma yazma bilmeyenler gişe sıralamasını belirliyor, üç beş cümle kurabilenler de zaten baş rolleri ve karakter rollerini paylaşıyor. Bir ihtimal, evet bir ihtimal, oyun bu kez içerden, milli bir eksenden, tabi bir var oluştan, çoktan ucu nerede kaybolduğu bilinmeyen milli kök, milli duruştan beslenen bir hamleler matrisiyle yeniden kurulabilir.
Yeni bir dönem, hayırlı bir dönem. Bunun için günlük hayatta yürüttüğümüz yarım aklı terk edip, bütünüyle vahiy merkezli, gerçekten medeni, safsatacılıktan uzak, adil bir insan tipi üretilmeli. Hep böyle gidecek değil ya. Karamsarlığa kapılmadan, ye'se düşmeden buna yürünmeli, buna çalışılmalı. Bir ömrümüz var ve hesabımızı tek bir zât'a, Allah'a vereceğiz. Ne gam. Kim ne derse, kim nasıl anlarsa anlasın. Bu O'nunla bizim aramızda bir meseledir. Bu tek bir ihtimale ömür verilse değer. Anlamayan gayya kuyusuna düşsün, önümüzden çekilsin, onu, onun tâbi olduğu şeytanı ve neslini görmezden gelelim. Velev ki babamızın oğlu olsun. Almazları ve bedevileri görmezden gelelim. Sadece yürümeye devam edelim. Bütün günler geçicidir. Aslolan her şeyin faniliği ve insan ruhunun bakiliğidir. Koşun!
Ahmet Kubilay 2016-10-24 16:04:16