You Only Live Once
Enformasyon çağı, bilgiye çok kolay ulaşılabilen, bilginin çok hızlı yayılabildiği günümüzü ifade eden bir tabir. Bundan elli sene önce bir bilgiye ulaşmak için oturduğun yerden kalkmak, kitaba ulaşmak gerekiyorken artık oturduğumuz yerden İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların kaç tane tank ürettiğini öğrenebiliyoruz.
İletişimin, bilgi alış-verişinin bu kadar hızlı olduğu günümüzde dikkat çeken bir husus da faydası olmayan, çoğu doğrulanmamış bilgileri zihnimize ister istemez yazıveriyor olduğumuz gerçeği. Facebook veya Twitter'da geçirdiğimiz beş dakika içinde farklı konularda onlarca farklı cümle, cümlecik okuyor, değerlendiriyor ve geçiyoruz. Gerçekten geçebiliyor muyuz? Veya "beş dakika bakayım" niyetiyle açtığımız ekrana hakikaten beş dakika mı bakıyoruz?
İnterneti, sosyal medyayı, Youtube'u kullanan, kişisel bir projesi, günlük/aylık/yıllık bir okuma, kazanç sağlama hedefi olmayan kişiler muhtemelen internetin zehirleyici etkisi altında kalıyor. Oradan oraya oradan oraya derken, izlediğimiz dizideki müziği ararken birden "Arif'in Mençıstır'a attığı gol"e geliyoruz, saatler bize ilmi, maddi, manevi bir kazanç sağlamaktan çok uzak bir biçimde akıp gidiyor.
Olayın bireysel manada zararı bu şekilde iken, memleketimizin, toplumumuzun genel zararına baksak durumun gerçekten hiç iç açıcı olmadığını görürüz. Desteklediğimiz veya desteklemediğimiz ama bir şekilde şikayet ettiğimiz standartların yükselmesi için internette geçirdiğimiz vakti sınırlayabilir, zamanımızı bir projeye, bir grup projesine aktarabiliriz. Ait olduğumuz bir büyük aile yoksa, bir projeye sahip veya bir projeye dahil değilsek kaybettiğimiz zamanı zaten kayıp olarak görmeyiz.
Ahmet A. KEFENOĞLU 04.03.2018 (Proje 99)