Teksaslı Nişancı ve 99 Kuş
İlk başta mantığa uygun görünen fakat üstündeki toz tabakasından yanlış olduğunu görmemizin zor olduğu önermelere, tespitlere safsata diyoruz. Yanlışlığını çok fark edemediğimiz safsata çeşitlerinden biri de Teksaslı Keskin Nişancı Safsatası. İsmi zamanında atış yaptıktan sonra hedefi atış yaptığı yere yerleştiren Teksaslı bir nişancıdan geliyor. Nasıl nişancı ünvanını hak etmiş o kısmı sorgulamadan geçiyorum.
Safsata bu ya, yaptığımız tespitten sonra, ben aslında bunu kastettim deyip durumu kurtarmaca işte... Eğitim sistemimiz çok iyi dedik ya mesela. Sonra bize YGS sınav sonuçlarında sıfır çeken öğrencilerimizin istatistiğini sundular. Biz deriz ki ya ben 99 yılındaki PİSA sonuçlarına göre eğitim sistemimiz çok iyi dedim deriz. Halbuki 99 yılında PİSA da yoktur, PİSA sonucu da yoktur. İşin içine bir de yalan kattık mı önermemizin karşısına bir babayiğit çıkamaz.
Bu safsatayı düşünürken aklıma bir avcı fıkrası da geldi. İki avcı konuşurken birbirlerine sorarlar: "Bu sene kaç kuş vurdun." Biri der "56 tane vurdum". Diğeri ise "99 tane vurdum". Bu sefer 56 tane vurdum diyen, "bari 100 tane de yuvarlak hesap olsun" der. O da "Bir kuş için yalan mı söyleyeceğim" der.
Mantığı, kritik-analitik düşünceyi, safsata çeşitlerini yalan söylemek için değil. Yalana maruz kalıp kandırılmamak için öğrenmeliyiz. Gerçi memlekette yalan söyleyeni dövmüyorlar ki?
Yani sevgili dostlar yalanın dokuz yüz doksan dokuzu bir para. Bini de olabilir, yalan söylemeyeyim şimdi.
Ahmet A. KEFENOĞLU 31.10.2017 (Proje 99)