Sorgu Acıktırır

Ahmet A. Kefenoğlu

Sorgu odasında lider Abud sandalyede oturmaktadır. Komiser Raju, her adımına iki "Vay" düşecek şekilde derme çatma karakolun sıvası dökülen sorgu odasına girer.
- Vay! Vay! Vay! Vay!.. Kimleri görüyorum vay! Vay! Vay! Hoşgeldin Abud Bey!
(Abud sessiz)
- Geçen yıl tam bu zamanlar basmıştınız aşağı köyü. Kala kala 8 kişi kalmışsınız. Ne oldu paşam? Devrim. Ha devrim! Olamadın Abud Efendi olamadın! Başaramadın!
- Başaracağım. Seni de pişman edeceğim, bütün Hindistan'ı da.
- Ah Abud ah! Ah Abud ah! Mahalle maçında mızıkçılık yapıp rezil ederdin maçı. Haberin var mı seninkiler öldürdü Mahmut'u?
- Hangi Mahmut?
- Şu boklu derede çimdiğimiz Mahmut. Bakkal Mesut'tan beraber cips çaldığımız Mahmut. Annesi kanserden ölürken her gece teskin ettiğimiz Mahmut.
- Mahmut...
- Ne diyeceksin? Devrim yolunda halkın uyanışı için sadece bir kurban mı diyeceksin! Bütün adamların sattı. Silahları nereden aldığını, parayı kimlerden aldığını, her şeyi biliyoruz. Konuş. Konuş ki kaldıysa insanlığını görelim. Diri diri yaktınız köylerdeki insanları. Konuş. Devrim dediğin böyle mi oluyor anlasınlar. Devrim nedir devrim?
- Devletin kokuşmuş karakolunda halkını ezerek aldığı vergilerle yaşayan bir jandarma komutanısın sen. Sen konuş!
- Bak hele bak pabucuma bak! Ağzımı bozduruyorsun ya. Kız kardeşinden haberin var mı neler başarıyor Bombay'daki IIT'de? Aldığı patentlerin kaç insanın hayatını kurtardığını, yaptığı bağışlarla kaç köye okul yaptırdığını duyuyor musun?
- Sumra, davadan kaçıp IIT'ye girdiği gün benim için bitti, bilmiyormuş gibi konuşuyorsun.
- Senin ben ağzına tüküreyim Abud! Kendini de yaktın yüzlerde genci de... Binlerce köylü bir hiç uğruna öldü. Daha hâlâ devrim türküsü... Kalmadı diyorum sana inanan kalmadı!
- Küllerimizden doğar yine...
- Laan sus! (Sağlam bir tokat atar) Adam ipe gidecek daha hâlâ küller diyor, devrim diyor.
Kapı çalar. Raju, "Gel!" der. Giren asker:
- Komutanım börek geldi. Soğumasın.
- Peynirli yaptırdınız değil mi?
- Evet komutanım. Söylediğiniz gibi köşedeki bakkaldan aldık peyniri. Yumurta kırdırmadık...
- İçecek ne var?
- Komutanım, Ferhan ayran yapmıştı buzlukta duruyor. O var.
- İyi tamam.
Raju, Abud'a bakmadan odadan çıkar, börek sofrasına oturur.
Ahmet A. KEFENOĞLU