Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine

Ahmet A. Kefenoğlu

Zihni açık tutmanın her kişi için, nevi şahsına münhasır, farklı yöntemleri, pratikleri olabilir. Bir büyüğüm şöyle bir şey söylemişti: anlamsız kelimeleri belirsiz bir melodi ile tekrar etmek. Daha sonraları kafam karışıkken ben de bu pratiği yaparken buldum kendimi. Sonra bana tavsiye edilen pratik geldi aklıma.

Zihin tuhaf bir varlık. Ne idüğünü ne zaman işime yaradığını çözemiyorum. Bazen beni dipsiz kuyulara atıyor, bazen ipten alıyor vallahi anlamış değilim. Fark ettiğim şudur ki; gerekli ve sürekli tekrar, ona dokanmadan ona laf etmeden ona hakim olabileceğim gerçeği ya da ona hakim olabileceğim sanrısı.

Bir işi olması gereken seviyede yapabilmemiz için dikkat, odaklanma ve farkındalık gibi olgular söz konusu oluyor. Bazen de camı kırık telefon, elektiriğin gidip gelmesi, ansızın bastıran yağmur, iş için önemli oluyor. Dikkati gereken seviyede tutmak için ise farkındalık gerekiyor anladığım kadarıyla.

Tespit edebildiğim, bana faydası olan bir pratikten bahsedeceğim. Konuşan veya muhatap olduğumda da geçerli olduğunu gördüğüm bir konuşma pratiği. Konuşma dilinde en fazla kullandığımız kelimelerden birini seçiyoruz ve onu tekrar kullanmamaya çalışıyoruz. Seçtiğimiz kelime kaba, uygunsuz ve yaygın şeklinde niteleyemeyeceğimiz bir kelime olacak. Seçtiğimiz kelimeyi iç sesimizde bile kullanmadan bir süre kullanmadığımızda bakalım bakalım daha neler değişiyor hayatımızda.

Bir faydası iç sesin farkında olmaktır. Gerisi "çorap söküğü"...

Ahmet A. KEFENOĞLU 25.11.2017 (Proje 99)