Leb Demeden
Hemen hepimizin çevresinde işleri bizden görece daha hızlı daha iyi yapan, halleden, insani ilişkileri bizden görece daha iyi, daha samimi olan kimseler vardır. Bu insanların işleri genellikle rast gider, kimisinin üniversite (okul) başarısı dikkat çekicidir, kimisi ise ticarette, sosyal hayatta dikkat çekici bir başarıya sahiptir. Bunların ortalaması her toplumda genelde yüzde 1'dir. İşte bu insanların genel adına "ayvaz" diyoruz.
Ayvaz, leb demeden leblebinin etimolojik yapısını, Çorum'da ilk ne zaman leblebi pazarının oluştuğunu, leblebide ne kadar protein, ne kadar magnezyum olduğunu bilen kimsedir. (Belki de magnezyum yoktur.) Bu hallerin hepsine birden ise ayvazlık denir. Ayvazın zihninde her iş için kullandığı birbirine çok benzer şemalar vardır. Bu şemaları tam bir gayretle uygular böylelikle işlerini halleder, ayvaz. Ayvaz, aynı zamanda ihsana yani yapılması gereken şeyi, yapılması gereken zamanda, yapılması gerektiği gibi yapma düsturuna her zaman uyum sağladığı için işleri rast giden bir kardeşimizdir.
Ayvaz bir toplumu başarılı yapan, toplumu örgütleyen, toplumun değerlerini yaşayan ve yaşatan kimsedir aynı zamanda. Fakat geçmişte ayvazlık eğitimi medeniyetimizde varken şimdilerde bu pek mümkün değildir. Ayvaz ayvaz olana kadar birçok zorlu eğitimden geçmiştir. Ayvaz ayvaz oluncaya kadar çok badire atlatmış, hayatındaki her imtihandan ders alarak ayvaz olmuştur.
Ayvazlık eğitimi memleketimizde farz olması gereken bir eğitim tarzıdır. Böyle bir eğitim tarzı da içinde birçok ilim ve tekniğin olduğu özel eğitim kurumları ile verilebilir. Ayvazlıkla gavurun oyunlarına oyunlar kurabiliriz. Yoksa sadece izleyen veya günübirlik, geçici, trajikomik çözümler ile avunuruz. Ayvazlar gelecek. Ayvazlar inşa edecek. Ayvazlar çözecek.
Ahmet A. KEFENOĞLU 04.02.2018 (Proje 99)