Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla
Umut sadece fakirin değil, zenginin, yaşlının, gencin, güzelin ve çirkinin de ekmeğidir. Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz, hükmedemeyeceğimiz dünyada elbette ümitvar olmadan yaşamamız imkansızdır.
Ümitvar olma açısından, trilyonlara sahip olmakla, gecekonduda yaşama durumu eşit derecededir. Çünkü bütün teknolojik gelişmelere rağmen, insanoğlu ölüme hakim olamamaktadır. Dolayısıyla, ecel muhakkak gelecektir.
Hal böyle iken, ümit verici hal ve eylemlerde bulunmak, ümit verici hal ve eylemlerden bahsetmek, konuşmak sadece yaşıyor olmanın veya şöyle diyelim, yaşatılıyor olmanın bir zekatı olabilir. Yaşatılıyor olmak, bütün olumlu/olumsuz hayat durumlarımızı bir kenara bırakabildiğimiz zaman fark ettiğimiz bir gerçek.
Gül ve gülün gül olmasını sağlayan kokusu nasıl ki gülden ayrıldığında gülün hayatı sona eriyor ise bedenimiz ve ruhumuz arasında da benzer bir ayrılmaz dualizmden bahsedebiliriz. Eğer yaşatılıyor olmanın huzurunu hissetmek istiyorsak bedenimize değil, kokumuza, ruhumuza odaklanarak bunu başarabiliriz.
Kokunun bizi ve çevremizi sarmasını istiyorsak, aynı kokuyu alan kimseler, kardeşlerle bir olmalıyız. Omuzların yan yana olması, kalplerin beraber atması; huzurun katlanması ve yayılması anlamına geliyor. Elbette ki kendinden ve meselesinden ümitvar olanlar bu sözlerimi daha iyi anlayacaktır.
Ahmet A. KEFENOĞLU 27.03.2018 (Proje 99)