Koltuğun Altında Birikip
Konfor alanı siyanürdür.
Gavur kişinin içine girince "ohh be dünya varmış", "insan evine girince rahatlıyor" dediği, çorabını çıkarıp oturabileceği, geğirebileceği alana konfor alanı demiş. Bir büyüğüm "Tanrının olmadığı yer" demişti bu alan/lara çünkü sadece evden ibaret değil. Aşina olduğumuz, "enseye şaplak" seviyesinde sevdiklerimizin olduğu, içinde herhangi bir sorumluluk hissetmediğimiz her yer tanrının olmadığı alan olabilir.
Konfor alanı adı üstünde konforludur, içinde vakit geçirmek keyiflidir. Fakat zehirlidir, uyuşturur. En temelinde "var olmak"tan bir meslek sahibi olmaya kadar -hatta bedene sahip olmayı da dahil edelim çünkü konfor alanında yemek yemeyi dahi unutabiliriz- bütün sorumluluklarımızı unutturur. Çorabını çıkarabildiğin yerdir, çorabını çıkarınca "ula bakıyım kokmuş mu" deyip koklayabildiğin yerdir.
Hedeflerin sona erdiği veya hedeften vazgeçildiğinde karşımıza beliren şey konfor alanıdır. Konfor alanı pişmanlıktır. 40 dakika ders çalışır, kitap okursun ara verdiğin an eğer farkında değilsen seni içine emecek, beynini komikli caps ve videolarla iğdiş edip tekrar çalışmaya dönmeni unutturacak canavardır.
Eğer farkında değilsek bize her yer konfor alanı. Eğer bu müptelaya düçar olduğumuzu fark edersek içimizden yani zihnimizden vereceğimiz bir talimatla tanrının olmadığı yerden çıkarız. Şükür ki eğer bir yere giriş kapısı varsa çıkış kapısı da muhakkak vardır.
Ahmet A. KEFENOĞLU 26.12.2017 (Proje 99)