Herkes Her Şeyin Farkında Olabilir Bağaney

Ahmet A. Kefenoğlu

2017'nin başında Ocak ayında tıp tarihinde görülmemiş bir olay yaşanmış. Bağırsak Askısı ismi verilen daha önce rivayete göre 500 kadar yıl önce sadece Da Vinci'nin tespit edip ifade ettiği bir doku, vücudumuzdaki organlar arasına, son sıradan, 79. sıradan giriş yapmış. Doku denilenin organ olduğu kabul edilmiş. Uzmanlar mide rahatsızlıklarına dair yeni bir bakış açısı geliştirilebileceğini, bu yeni organın tedaviyi kolaylaştırabileceğini söylemiş.

Şaşırdığımız iyi ya da kötü durumların azaldığı günümüzde bu yeni keşif de bizi şaşırtmaz. Açıkçası bizi neyin şaşırtacağını, neyin hayrete düşüreceğini bilemiyorum. "Vay bee" diyeceğimiz hadiseler varsa da zihnimiz onu bize doğru çekmiyor ki haberdar değiliz. Bununla beraber her şeye hayretle bakmak da mümkün. İlave, ek...

Benim odaklanmak istediğim nokta "hayret" bakışının her an diri tutulup tutulamayacağı sorusu... Büyükler mümkün olabileceğini söylediler, söylüyorlar. Üstelik "hayret"le bakış için yeni bir keşfe de gerek yok, diyorlar, o zaten her zaman mümkündü, şimdi de mümkün, şimdide mümkün.

Tecelli tecelli yıkılıp, tekrar inşa edilen, hayat hakkının verilip, alındığı oluş ve bozuluş dairesinden bir üst daireyi görmenin de mümkün olduğunu söylüyorlar. Tahtaya çizilmiş bir üçgen bir prizmayı görüp, hissedebilir mi? Bir otomobilin tekerleğinin patinaj çekerken yere bıraktığı parçacıklar, tekerleğin bir hacme sahip olduğunu, tekerleğin bir fabrikada şu şu şu işlemlerden geçirilip üretildiğini keşfedebilir mi?

Ahmet A. KEFENOĞLU 05.01.2018 (Proje 99)