Eşeğin Ağzında Bir Havuç
Janet Spence, 1920'lerde New York'taki bir özel okulda uygulanan ödül sistemini inceliyor. Her hafta sınıfın en başarılısı "Haftanın Dahisi" markasını kazanıyor. İnceleme sonucunda sınıfta ortalama bir başarının olduğu bir gerçek iken çocuklar arasında bir çekişme, sürtüşme olduğu da ayrı bir gerçek. Ve başarılı olanlar daha başarılı olurken tembeller tembel kalıyor. Spence incelemenin sonunda şu tespiti yapıyor: "İnsanlar ne zaman ödül peşine düşse, bir kıskançlık ve sürtüşme ortamı oluşur" Tembeller, başarılıların hal ve tavırlarından rahatsız, başarılı olmak istemiyor. Başarılılar ise daha fazla ödül kazanmak için tembelleri küçümsüyor. Yani tam bir öğrenme ortamı yok.
Kendi hayatlarımıza bakalım ödülsüz ve cezasız yaptığımız kaç tane iş var? Sadece öğrenmek için, sadece daha iyi bir insan olmak için... Zenginler daha zenginleşirken fakirlerin daha fakir olarak hayatını sürdürdüğü bir ödül-ceza sisteminin tam ortasında değil miyiz?
Okula gideyim. Neden? Çünkü bir iş sahibi olmam için diploma sahibi olmam gerekiyor. Çünkü diplomam olmazsa toplum beni bir şekilde cezalandırır. Peki çalışkanlık? Peki ahlak? Peki ilim? Peki ihsan?
Ahmet A. KEFENOĞLU 28.10. 2017 (Proje 99)