Deli Gönüllüler Yapmalı
"Yapılmaz" denen ne varsa yapmak, "keşke bir yapan olsa" denen hangi zor iş varsa onu yapmak deli gönüllülerin işi. İmkansız gibi görünen, imkansız olan değil imkansız gibi görünen, süreçleri sonuca ulaştıran kimseler, hep deli gönüllü kimseler olmuştur. Ülkemizi dünyada iplik makinesi yapan dört ülkeden biri haline getiren bir deli söylüyor bunu: "Benim gönül deli..."
Mennan Aksoy, Anadolu'da doğup büyüyen, hüdayi nabit* yetişen, Gaziantep'in ve ülkemizin tanınan sanayicilerinden biri. Antep sanayinde bir arkadaşı ile torna atölyesi açan Mennan usta sanayiye gelen bir Fransız'ın üretime dair sözlerinden etkileniyor ve "Neden 8 milyon dolara aldığımız iplik makinesini kendimiz yapmayalım? Neden paramızı yabancılara verelim?" motivasyonuyla daha önce yaptığı iki bini aşkın yedek parçayla karşılaştırıldığında yine devasa büyüklükte denebilecek bir projeye girişiyor. Devletin hibesi ile çalışmayı ilk başta "Haram olmaz mı?" sorusuyla reddeden Mennan Aksoy, memleketin ilk iplik makinesini üretiyor. Hem de diğer makinelerden beşte bir fiyatına üretip pazarlıyor. Mennan Aksoy memleketin ilk iplik makinesini "cihat" şuuruyla üretiyor. Cihat, her hangi bir alanda yaptığın işi "yüksek gayret" göstererek yapmaktı.
Hayata bakışı, hamiyeti, teknik yetenekleri, iş birliğine bakışı birer birer incelendiğinde gerçek bir örnek Mennan usta... 1978'de açılan atölyeyi 2000'lerde 160 katı kadar büyütmüş olmayı başarmak için gerekli olan sabır ve inadı diri tutabilmek memleketimizde maalesef nadir rastladığımız kişilik özelliklerinden.
Mennan ustanın motivasyonu "gavura para gitmesin"di. Bizim yaptığımız işlerde bir motivasyonumuz var mı? Doların bilmem kaç lira olduğu, arabamızın, telefonumuzun, sanayide kullandığımız birçok makinemizin, otobüsümüzün, uçağımızın yabancı üretimi olduğu memleketimizde hala motive olmaya mı ihtiyacımız var? Önceki seneye göre eğitimde, kültürde, ekonomide gözle görülür bir gelişme katedemediğimiz, emanet olarak aldığımız memleketimizde gerçekten hala motivasyona mı ihtiyaç duyuyoruz?
*Genellikle kendi kendine biten bitkiler için kullanılan, gerçek bir eğitim görmemiş, Allah'ın lütfu ile yetişen kimselere de kulanılan bir tabir.
Ahmet A. KEFENOĞLU 30.08.2018 (Proje 99)