Değiştir, Kabul Et ya da Kaybol

Ahmet A. Kefenoğlu

Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. Güneş onu yakıp kavurur. O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye. “Ol” der Tanrı. Güneş oluverir. Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz. Bulut olmak ister. “Ol” der Tanrı. Bulut olur. Rüzgâr alır götürür bulutu, rüzgârın oyuncağı olur. Rüzgâr olmak ister bu kez. Ona da “Ol” der Tanrı. Rüzgâr her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur. Her şey karşısında eğilir. Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Oradan eser buradan eser, kaya bana mısın demez! Tanrı kaya olmasına da izin verir. Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı… Ama sırtında bir acı ile uyanır… Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.

Bu anonim bir hikaye. Rahatsız olduğumuz bir durum içindeysek 3 seçeneğimiz var. Ya bu durumu değiştirmeye çalışacağız, ya bu durumu kabulleneceğiz ya da bu durumdan kaçacağız. Bütün seçeneklerin sonucu bize ölümü hatırlatmıyorsa aynı durumun içine tekrar düşeceğiz demektir.

Ölüm var.

Ahmet A. KEFENOĞLU 02.11.2017 (Proje 99)