Ayvazlar Öyle Yapar
Hayat küçük veya büyük, önemli veya önemsiz işlerin etrafında dönüyor. İş... Kimi zaman "işim var" mazretimiz kadar basit. Kimi zaman bütün programları iptal ettirecek, "cenazem var" ifadesini söylettirecek kadar önemli.
İşlerin ehem-mühim ayarlaması bir akıl ve irade meselesi iken, ehem veya mühim işleri yapma iradesini akılla kontrol etmek de bir mesele. Ehem iş öncelikle yapılırken mühim işlerin ertelenmesi de bir mesele.
Ayakkabının temizliği mühim, işine zamanında gitmek ehem ise mühim olanı ertelemek veya yapmamak durmunda kalmak ehem işi de zorlaştırıyor. Evden çıkmadan ayakkabını temizlemeyi önemli iş seviyesinden, önemsiz/gereksiz seviyesine düşürüyorsan iş yerinde de bir hata veya hatalar yapma ihtimalin yükseliyor. Çünkü üşengeçlik düşüncesi haline yansıyor ve sorumlu olduğun diğer işleri de etkiliyor.
Sorumlu olduğumuz herhangi bir işin yerine getirilmesi için üşenmek veya işi başka birinin yapmasını beklemek halimizi bozar. Bir tarafta "Allah'ın cezası işler", bir tarafta "halledeyim bitsin" işleri, bir tarafta "yapmazsam işim biter" diyebileceğimiz işler yok aslında. Her iş önüne veya ardına önemli ve daha önemli vasıfları alabilir. Fakat bu etiketleri "yapıştırırken" nefs-i emmare süzgecinden değil "akl-ı selim" süzgecinden geçirebiliriz. Çünkü ayvazlar öyle yapar.
Ahmet A. KEFENOĞLU 01.04.2019 (Proje 99)