Ata Et İte Ot
Sosyal Zeka diye bir kitap okuyorum. Yazar sosyal zeka kapsamında garsonluk yapan bir kadından bahsediyor. Bu kadının çalıştığı kafenin diğer kafelerden daha fazla ciro yaptığını, yapılan ciroya en büyük etkiyi bu kadının yaptığını söylüyor. Kadın, bir müşteri geldiği zaman müşterinin halini okuyor, morali düşük olan müşteriye gülümseyerek, öfkeli görünen müşteriye sakinlikle, çocuklara çocuk gibi yaklaşıyor. Bu tipolojiyi biliyoruz fakat çoğu zaman muhatap olduğumuz insanların ruh halini önemsemiyoruz. O an sadece kendimize odaklanmış haldeyiz.
İletişimin önemli bir kısmı sözel olmayandır. Cümlelerimiz, kelimelerimiz kadar mimiklerimiz, jestlerimiz, el hareketlerimiz yani vücut dilimiz, konuşarak anlatmak istediğimizi anlamı destekliyor. Eğer tecrübesiz bir yalancıysak desteklemiyor.
Konu yine farkındalığa geliyor. Mimiklerimizden de hesaba çekileceğiz.
Ahmet A. KEFENOĞLU 10.12.2017 (Proje 99)