Ağnamak Yok Çocuğum

Erteleme yok önceleme var. Hay gardaşım bir meseleden çokça bahsetmek keşke o meseleyi çözmemize faydalı olsa.

Procrastination kavramını duymuşsunuzdur. En kaba anlamı ertelemek demek. Fakat içinde üşengeçlik, tembellik, usanç, yastık, uyku tulumu gibi kelime ve kavramlar da var.

Son yıllarda üzerine en çok düşündüğüm konulardan biri bu erteleme meselesi. -Erteleme deyince aklıma gelen en kapsamlı işlerden biri tez oluyor nedense. Belki de kolektif zihinde büyük bir yansıması var bu arkadaşın.- Arkadaşlarımla, ailemle, karşılaşıp sohbet ettiğim, vakit geçirdiğim birçok insanla bu meseleyi konuştum, konuştuk. Mesele giderek Wittgenstein'ın "Üzerine konuşulamayan konu hakkında susulmalıdır" evresine büründü.

Sorumluluğum olan hangi iş varsa onu hemen yapmak noktasında gelen çözümler bu susma döneminde açığa çıktı. Size bunlardan birini paylaşayım: 5 saniye kuralı.

Bir işi hemen yapma noktasında bu kuralı geliştiren Mel Robbins şunu söylüyor: "Çoğu zaman yapmanız gereken bir şeyler olduğunda, yapmak istiyormuşsunuz gibi hissetmeyeceksiniz. Ve böyle durumlarda oturup, önce motive olmanız gerektiğini düşünmek büyük bir hatadır. Hatta belli bir noktada bunu hissedeceğinizi düşünmek daha da büyük bir hatadır."
 
Zihin bir eyleme yönelik karar aldığında bunu iptal edecek, erteleyecek ikinci bir düşünceye geçiyor. Bu ikinci düşünceye geçmeden içimizden veya dışımızdan yani sesli veya sessiz yani ister söyle ister söyleme beşe kadar say. Ve hemen karar aldığın işe başla.

Yine büyük düşman yüce bilge şeytan efendi hazretlerinin küçük kurguları ile karşı karşıyayız. Şeytan seni gerçekten alıkoymak için bir an olsun bile yalnız bırakmıyor. O zaman biz onu yalnız bırakalım.

Ahmet A. KEFENOĞLU 30.11.2017 (Proje 99)