Türk Oto Sanayine Giriş 101
TÜRK SANAYİ DEVRİMİ
Sanayi, endüstrileşme, AR-GE, üretim... Bir saniye; arabanın yarısını keserek tabanını zemine yapıştırmak suretiyle arabanın fabrikasını arabayı ürettiğine pişman etmek AR-GE’den sayılmıyor sanırım. O zaman şöyle diyelim: sanayi; usta-çırak ilişkisi içerisinde mesleği öğrenmek isteyen yeni nesillere ustaların, mesleğin her ince ayrıntısını ahlak ve dürüstlük çerçevesi içerisinde aktardığı zanaat dalı. Yani en azından bir kısmı. Herkesin iyi ya da kötü muhakkak bir oto sanayiye yolu düşmüştür. Kimi bin pişman olur gittiğine, kimisi ‘’Allah razı olsun.’’ diyerek ayrılır sanayiden. İnsanlar çeşit çeşit olduğuna göre esnafın da birçok çeşidinin olması kaçınılmaz bir sonuçtur. İyilerden Allah razı olsun diyelim ama bizim konumuz kötüler.
Son zamanlarda trafiğin bir hayli kalabalıklaştığı herkesin hem fikir olduğu bir konudur. Bu demek oluyor ki sanayideki her esnafa bir şekilde iş fırsatı doğuyor. Şimdi size, geneli kapsayan ortalama bir sanayi esnafı nasıl oluşturulur onun tarifini vereceğim. Biraz melankoli, her an kavgaya hazır olmak, bol miktarda kötü ve bel altı şaka, isteğe göre de eklenebilecek; serserilik, kısmi dolandırıcılık, organize suçlar gibi seçeneklerle sanayi esnafımız oluşturabiliriz. Bir nevi oyun karakteri oluşturuyormuş gibi de düşünebilirsiniz. Peki ama neden bu hale geliyorlar? “Bu film nerede kopuyor?” diye sorgular gibisiniz. O halde biraz daha alt modellerdeki üretim aşamasını inceleyelim. Minik mi minik, haylaz mı haylaz, kimi zaman çilekeş kimi zaman kurnaz. Evet doğru bildiniz. Ustaların yükünü minik bedenleriyle sırtlanan çıraklar, çıraklarımız. Böyle de söyleyince Allah dostlarından bahsediyormuşuz gibi oldu ama sakın öyle anlaşılmasın. Zira armut ağaçtan fazla uzağa düşmemiş, kalıp ne ise hamur ona göre şekillenmiştir. Sanırım yıllardır süregelen sorunun tek bir ifadeyle tanımını yapmış olduk.
Proje99 Facebook Sayfası
Proje99 Instagram Sayfası